Açıyorum gözlerimi mavi sabaha,
Toprağın kokusu var sanki üzerimde.
Sessiz ve sensiz bir sabah.
Ve yüreğimde yine sitem var.
Şafağın ilk ışığı gibi bembeyaz.
Bugün ağlamayacağım,
Biliyormusun... sevgiye dair çok şiir yazdım.
Hayata ait serzenmelerim, ağlamalarım,
İsyanlarım oldu...!
Dünya gözümden çok zaman önce düştü.
Kimse bilemez, küskünüm hayata.
Fırtına biçerek kopartı yüreğimi bedenimden.
Kelimeler savrulurken sağa sola,
Tokat canını acıttı sanma sakın.
Kaç hançerin izi var sırtımda benim,
Hançerden de keskinmiş be sözlerin.
Sinemde kor ateş gibi dururken.
Sokaklar bazen daralır adeta.
Geçit bulamaz insan.
Geçip gitmek için karşıya.
Zifiri karanlık çöker,
Usulca yelken alırsın
Sımsıcak insanların yurduna.
Gönlümün erişemediği huzur dağlar kadar uzak bana.
Gözlerimi hiç ayırmam, söz vermiştin, aşıp gelecektin.
Kırlarda koşacaktık ciğerlerimiz patlayacaktı.
El-ele bir ağaç gövdesine
İsmimizi kazıyıp, kazımamaya karar vermek için...
Binbir düşün içinden geçip gidecektik.
Mor dağlara kar düştü ay ışığında.
Sessizlik iniltiyle bulaştı.
Geçmişten iki resmin, birde sözün kaldı.
Hani varılıp vurulacaktı hedef güya.
Yüreğime koca bir hançer saplı kaldı.
Kan damladı gözlerimden umutlarıma.
Bir boş sayfa kaldı geçmişten bu güne.
Sarı yapraklar arasında nemlenip küf tutmuş.
Tek birde kalem kaldı ucu çoktân kırık
Masamın gözündeki sapsız üst çekmecede.
Umutlarım vardı seninle benim.
Gelecekse bir ok gibi bağrıma saplanıp kaldı.
Üzerinde geçtiğimiz dikenli yollarda
Kol kola olup önümüzdeki engelleri yenmek varken.
Sen ayrı bir dünyada, ben ayrı bir dünyada
Sırtımızda bir hançer, gözlerimde yaş.
Yüreğimde ellerimde telaş,
Oysa her şeye rağmen deyip.
Düşlerimin gülüşünü getir.
Düşlerim karanlık,
Düşlerim hasret,
Düşlerim kırgın sana.
Pencerede dudak izin
Uğultuyla çalınır kapı.
Hâlâ seni sevdiğimi düşün,
Düşünmekten asla korkma.
Ne zaman olursa olsun,
Ben düşlerine uğrarım.
Yüreğine ateş salarım
Göz yaşlarına mana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!