gurbette ve yabancı
tutunamayan
kelimeler arıyorum boşluğumu taşıyacak
bilinçakışıydı dünyam dilimde
dilim sessiz
dilim bir yabancı … küskün
cümlelerin yarım kaldığı, kalemin köreldiği
öykülerin tamamlanmadığı
logos öncesi bir zamandan yazıyorum
epik bir deneme bilinçakışımdan…
rüzgarın fısıltıya dönüştüğü yerdeyim
yavaşça
kapadım kapıyı ve ayrıldım
kimi zaman hızlı kimi zaman yavaş
kimi zaman hareketsiz sallandığım iskemlemden
tamam bir vakitte
acıyı sardım
acıya sardım
yüzümü ve gerisini
hep aynı yerde olmasa da hep aynı anda dönüp durdum
daha fazlasını istemez gibi
toprak ve ben
boşluğa dökülen cümlelerim
huysuz gıcık bir tanrıça
yenilgilerden dönen bir don kişot ben
akışan bilincimi saçıyorum
yanlış anlamayın
yollarım
yollarım hatırımda şimdi
gülü(msü) yorum
soludum yeniden geçmişi
yaşadım
suskunluktu ömrüme geçen zaman
Ben içsel yolcu nasıldım?
Güneşli ve yalnız havalarda tenimde ürpertiler gezinirken severdim kendimi
yalın bırakılmış olduğumu o zamanlar bilmezdim. Kendimi bu yüzden sevdiğimi
insan kendini bilir mi? Ben bilmezmişim
biliyor musun
bilmiyorsun
biliyor musun
bilmiyorsun
"sen" hiçbir şeyi bilmiyorsun
çukurda, içinde bulunduğum çukurda
içinde “yalnız” bulunduğum çukurda bekledim seni
seni gözlerimle seviyordum, bana geldiğinden beri
gözlerimle okşuyordum
sevdim, okşadım, dokunmadım…
Yaz günleriydi, toprakta eşeleniyordum
İnsan neden eşelenir, neyi arar eşelenirken
Olmaktaki eksikliğin, eksikliğin, yarımlığın serzenişidir eşelenmek
İnsan neden eşelenir, neyi arar eşelenirken
Vedaya hazırlanır belki eşelenirken
Eşelenirken kendi kozasını örer hüznüyle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!