Saçlarını bir anne şefkatiyle okşayan ellerim
Bedenine sarılırken tutkunun dili
Gözlerinin içinde lav olan gözlerim
Bir çift bakışa teslim olurken
Sana gelen her derde şahin gibi
Yürek şaşırmış kederlerine
Böyle acı çekmedim diye inliyor
Feleğin vurucu kahpesine
Elden gelen çare değil diyor
Elem buynunu bükmüş
Ben yarınlara küsmüş
Tek sırdaşım kalbim ve yastığım
Göz yaşlarımla her gece ıslandılar
Ağlayarak anlattım onlara seni
Binlerce kez dinlediler hikayemizi
Öyle aşina, öyle aşinasın ki odama
Bir görseler hemen tanıyacaklar seni
Döndüğüm her yanda
Önümde,arkamda
Sağımda,solumdasın
Ama nedense
Sobeleyemiyorum...
Çıktığın kapı öylesine soğuk ki
Rüzgar gibi çarpıyor yüzüme
Her gidişin ürpertirdi bedenimi
Korkardım sensizliği düşündükçe
Bu defa öyle farklı ki
Ben çok üşüyorum şimdi...
Ne baharlar geldi geçti hayatımdan
Hepsini yaşadım burukluğu ve tadıyla
Şimdi tükenen gönlümle birlikte
Hüsranı yaşıyorum gerçek sonbaharda
Yaprak dökümüdür sonbahar
Yalnızlığım sahile vuruyor
Engin denizleri aştı da
Yokluğuna yalpalıyor
Ne zaman yağmur yağsa
Sen geleceksin aklıma
Yağmurun sesiyle uyandım
Kör karanlık o sabaha
Sokaklar ıslaktır dedim
Baktım gözlerim de ıslak
Düşünüyorum bugün
Neydi ne hale geldim
Günleri korkarak tükettim
Ben kuşun kanadında gibi
Düşmekten çekinik,ürkek
Dışarıda rüzgar, içerde ben yalnız.
Hava da hüzün var.
Estikçe, ağaçlar eğilmekte saygıyla.
Hava da sensizliğin kokusu var.
Doğa seni anlatıyor, ben seyrediyorum.
Sensizlik nasıl da vuruyor sokakları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!