Geceler geçmese de sabahlara tutkum var
Katlanmam bundandır koyu sessizliğine
Uykusuz bıraksa da, bitimi değilmi ki acaba
Karanlığı hep gebe olacak yeni umutlara
Dertliye güneş doğmak bilmiyor
Yoktun
hayatın tadı vardı
Yoksun
damağımda sensizliğin tadı...
Ağlatıyor sensiz geceler beni hasretinde
Göz yaşlarım benden yorgun, ben onlardan
Bitmek bilmez gibisin günlerime gecelerime
Kahrolası özlemin doğmasa her gün bedenime
Yorulunca göz yaşlarım sana akmaktan
Ne gelen var ne giden, ne de yanımda soluklanan
Yetmiyor uzak selamlar gönlümü abâda
Zamana dokunduğunda çekmesen elini hemen
Ben demeden doyursan yüreğimi biraz daha
Ömür dediğin nedir ki, gel geçe sıkışmış kısacık bir ara
zevk-i sefa dolu günlerin devri geçmiş
Udun nağmelerine eşlik eden ahenkli ses
Nihaventle dolup, hicazla boşalan şişeler
Yudum yudum sabaha ulaşan geceler
Masal gibi hayallere gizlenmiş
Yaz sonbahara dönüyor usuldan
Gölgeler uzayacak yine akşamlara
Yaprağım dalından kopmadan gel
Birlikte yazılmışız romanın sayfalarına
Son kez oynayalım bu aşk oyununu
Giderken o meçhule yanında kim var?
Yalnız geldin, yalnız gideceksin.
Yanına ne alabilirsin adem oğlu?
Sana ait ne var üstünde teninden başka.
Herkes yalnız gitti aslanlar misali,
En sevdiklerini arkada bırakarak.
Kendinle hasbihalde görülmüş Kays sahrada
Mecnun geçmiş adı şark edebiyatına
Gönlünde Leyli yanıyor sanmışlar
Geçmişken Kays mecaziden ilahiyata
Kıvılcım olmuş Leyla'nın gözleri gönlünde ki aşka
Çok büyüktü
Senelerce dünyaya sığmadı
Şimdi hayallerim küçüldü
Tek bir odaya sıkışıp kaldı
Yitirilen zamanın getirisi
Ufalmış düşler
Ömür tükeniyor ararken ne istediğini
Anlam verilemeyen duygular karmaşası
Senin limanın sevgi diyor ruh
Durdurabilse içinde dinmeyen fırtınayı
Yetişmeye uzanıyor eller ümitlere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!