Akşamın hüznü çöktü içime ince bir sızı gibi
Ömürden düşen sarı bir yaprak daha dedim
Göremiyorum ağacın dallarını, çok yukardalar
Düşünüyorum, kaç yaprak daha kaldı acaba?
Fark edilmiyor zamanın su gibi geçtiği
Asude geçen ömrümün ilk fırtınası bu
Vuslat çağındayım ben, hasret değil
Gönül uzun bir yolun yorgunu
Sakin sulara demir atma vakti gelmiş
İki beden bir limana doğru
Bildiğim bir şarkı var, beni anlatıyor
İçinde yaşanmış yıllarım ve hatıralar
Her gün çalıyor, ben dinliyorum
Bilmediğim, bestelenmemiş kaç kıtası var
Kimbilir nerede, nasıl vereceğim son nefesimi
O' na teslim gerçekleşirken
Kimler izleyecek büyük töreni
Belki de sessizce gideceğim
Geldiğim gibi
Sessizce, kimsesiz ve şahitsiz
Yine geç kaldım sevgilim, hep kaldığım gibi
Ama suçlu ben değilim bu kez
Öylesine uzun zaman bekledim ki
Günler saçıma akları eklemekle geçti
Belki de suç sen de, sen senelerce beklettin
Belki de ben sana sormalıyım
Gözlerim dalmış, öylesine hüzünlü bakıyor ki
Bugün duygularım bir başka yoğun
Birbirini takip eden kilometre taşları gibi
Nasıl da hızlı geçiyor hatıralar önümden
Neler anlatmıyor bakışlarım görebilene
Tüm duygularım yansıyor gözlerim de
Bugün de akşam oldu aynı soruyla
Bir gün daha geçti aşina kuşkularla
Beklenen cevap bugün de gelmedi
Özlemler kaldı gene yarınlara
Yarın mı acaba?
Söylenmedik sözlerimiz var daha
Dudağımın kıyısında
Dile gelmemiş ne umutlar var
Dilimin ucunda
Yaşanmamış günlerim var
Hasretimin kucağında
Sen diye başlar şiirler,
sen diye biter.
Aşk ve sen.
İkisi de üç kelime
ve tek hece.
Birinin ürettiği,
Bu canı yaratan sen Allahım
Bu duyguyu veren de sen
Takdirin olmasaydı nefes alamazdım
Sevdim diye suçlumuyum şimdi ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!