Yağmurlu ve soğuk bir havada
Vali konağının çatısına konmuş
Hazin hazin ötüyordu bir küçük kuş
Aç mı kalmıştı,yuvası mı bozulmuştu
Belli değil…
Mevsim bahardı;ama hava soğuktu
..
Ey ol deyip âlemi yoktan var eden
Ey ilmiyle de bu dünyayı döndüren.
Ey güneşle gündüzü aydınlık eden
Ey geceye de ay ışığını nur eyleyen.
Ey kalbime bu sevdayı reva gören
..
Ülküdür, türküdür bizi birbirimize bağlayan
Bu duygumuzun ölümüdür yüreğimi dağlayan
Kimi nalına, kimi mıhına vuran vurana
Nereye kadar kestiremiyorum sorana
Çok zor ama, dayan be yüreğim dayan.
Hile ile çocuklarını askerlik hizmetine yollamayan
..
Her halim başka demde
Şuur his bin bir türlü
Mihnet minnet kellemde
İrfan idrak mühürlü
Şefkat zifiri deri
Kalbim yorgun velhasıl
..
Ateş çemberinde, Atatürk Türkiyesi toz duman
Feryat, figan, gözyaşı, acı kan kokuyor umman
Bu zaman kaypak zaman, kumpas zaman, hile zaman
Zaman birlik, zaman dirlik, zaman
Safları sıklaştırma zamanı
Yurtta barış, Dünyada barış unutma ey densiz,
Unutma Gazi Atamı
..
Huzuruna geldim ey büyük allahım
Ellerimi açtım sana gönülden yalvardım
Bir melek sandım ben çok aldandım
Ben razıyım kaderime onuda güldürme
Ne söylesem feryat etsem o taş kalbi anlarmı
Ecelle gülsem bin kere ölsem onun umurundamı
..
evirdiler cevirdiler
ne krallar devirdiler
seni sana düsürdüler
ortadogu ortadogu
zulüm sensin ölüm sensin
feryat sensin figan sensin
..
Kat kat
Delik didik carmih catisini binaen
Darmaduman düzgün üzgün mü üzgün
Kendi tarafini tutup calistiran bir tünel gibiydi
Sehre varir varmaz kendine benzemek icin can atip egik bükük
Civisini cikarip akrep azadlara gömüldügünün
Ormandan sazliklardan göcmen kuslarindan
..
Tanrım içimde bir çocuk,
çıglık çığlığa..
Ebediyete uzanmış bir feryat,
şimdi zaman..
Tutkular şaha kalkıyor..
Piyanonunun her tuşuna dokunduğunda..
..
Karşılıksız sevdim seni,
Sevdam dağların keveni,
Sormadın seni seveni,
Karşılıksız sevdim seni.
Gülün dikeni var bilirim,
Gülü dikeniyle severim,
..
Gönül güldü
Döktürdün yaprak, oldun hazan.
Gönül bülbüldü
Gam ettin, ettirdin feryat figan.
Gönül saraydı
Han eyledin, yıktın ettin viran.
Gönül sendin
..
Her zamanki gibi çileden çıkmış su
Bir şelale gibi düşüyor yıllar
Ve bir feryat ürkütüyor kuşları.
Fakat bahçeler kayıtsız bunlara
Mutluluk kozalakları ıslık çalar yapraklarda
Elmalar kıpkırmızıdır
..
Feryat etme be gölüm...
Giden geri gelmiyor
Ağıtlar bitse bile…
Yürekler hep kanıyor
Yaşamanın anlamı ne…
Bunu kimler biliyor
Dost deyip sarıldıkların…
..
Gece saat on iki sularında yatıp sabah da erkenden kalkarsanız gün içinde çoğu zaman yorgun oluyorsunuz, unutkan oluyorsunuz. İnsanın aklında bin türlü mesele olunca; yok işiniz, yok eviniz, şiir, öykü, deneme, çocuklar gibi, ister istemez kafa da karman çorman oluyor ara sıra...
Bazen gözlüğümü nereye koydum diye sağa sola bakınıyorum. Oradan kızım hemen sesleniyor ''Baba gözlüğün gözünde ya'' ben de ''Hay Allah kahır of ki of vay anam ben aslında sizi denemek için şaka yapmıştım.'' diye geçiştiriyorum, sonra da dönüp dönüp kendime kızıyorum. Kızmakla da kalmıyorum bazen de kendime ceza veriyorum. Gidiyorum Ceza'nın CD'sini müzik setine koyuyorum ve sesi de sonuna kadar açarak dinliyorum ki aslında hiç de sevmem adamların müziğini... Bu da bana iki türlü bir ceza oluyor...
Akşam eve girmişim saat 20.00 sularında hanım sağ olsun yemekleri hazırlamış; eşim diye söylemiyorum bir de güzel yemek yapar ki parmaklarınızı, tırnaklarınızı bile yersiniz yani o hesap. Hep beraber oturduk sofraya. On beş yirmi dakikalık bir muhabbet ve yemek faslından sonra, her Türk ailesinin klasik davranış biçimi olan hareketi yaptık tabi ki, bildiniz değil mi? Televizyonun karşısına geçtik. Kış günü başka ne yapılır ki? Yarım saat kadar sonra meyve tabağımız soyulmuş elma ve dilimlenmiş şeftali kılığında önümüze yatı verdiler. Bir taraftan da elma ve şeftalilerin çığlıkları birbirine karışıyor ''Ağabey beni ye beni ye ne olur geçen sefer elmalardan başlamıştın bu seferde şeftalilerden devam et ağabey.'' Herhalde bu feryat ve çığlıklara kayıtsız kalamazdım. Sonra bir bakıyorsunuz, akrep ve yelkovanın birbirlerini kovalaması sonucunda saat gece on ikilere gelmiş...
Pantolonu çıkartıp pijamaları çekince üstüme, şöyle bir ceplerimi yoklayayım dedim. Hay demez olaydım. O ne anahtarım yok, yok oğlu yok ortadan kaybolmuş, sizin anlayacağınız atta gitmiş. Aklımda bin türlü sorgu sual ''Acaba bir yerlerde mi düşürdüm, yoksa bir yerlerde mi unuttum, ya da birlerine mi çaldırdım gecenin bu vakti? '' Hanıma sorayım dur bir yol ''Hanım benim anahtarlarımı gördün mü buralarda? '' hanım sakin bir tavırla cevap verir. ''Gördüm az önce başka bir anahtarla kol kola girip biz yürüyüşe çıkıyoruz Ahmet Bey bizi merak etmesin dediydi.'' sinirlenir gibi yaparım. ''Sen daha dalganı geç bakalım hatun, dalganı geç.'' hanım yine oralı olmamışcasına ''Sen de dalga geçirtme Ahmet kendinle anahtar kaybedilir mi hiç? ''
..
GÜLÜVERSEN GÜLLER AÇAR BAĞIMIZ
Yazının yabanın sendin sümbülü
Ayaklar altında biten mi oldun
Ne feryat edersin gülün bülbülü
Şimdi viran yerde öten mi oldun
..
Heyhat! nasıl da kapalı kapısı kafesin
Yolu yok göğüsten gidip gelmesi nefesin
Biz özgürlüğün ö’sünden habersiz ve avcı
Her gün değişik çiziyor resmini kafesin
Feryat! feleğin geçerken aydınlık kervanı
..
Kaçıncı şehit,kaçıncı feryat,kaçıncı gözyaşı bilmem
Kahpe kurşunların hesabı soruluyor mu? Bu kaçıncı
Türk Milleti sözü artık raflara kaldırıldı,herkes sustu….
Bu akan kan senin,bu şehit senin,Allah aşkına bu kaçıncı?
Bu kaçıncı aldanışımız,Türk’ün kaçıncı sömürüsü bu
İyi niyetle gel dediğinde Türk,sırtından vurulmuyor mu?
..
Bir çığlık duyarım gecenin en derin sessizliğinde
Bir çığlık bin olur onbin olur feryat figan olur
Yırtar karanlıkları kalblere sığmayan ağıt olur
Karışır aklımız beynimizde kalan ukte olur
Anlatılmayan en mahrem fikirler vardır çığlıkta
Duygulara sığmayan ağıtlar duyulur karanlıklarda
..
yine ölümdü kapımı çalan
soğuk, ağır ve tanıdık bir acı
ben yine senin yokluğuna ağladım
hani o güven veren duruşun
ağlama de gibi bakışın var ya
ben onu aradım
yol boyunca
..
Sana susamış bir bedenin,
çöl kıvamında ki yalnızlığına
aldırmadan,
Kendime ait yalnızlıklardan;
düşüp düşüp kırılıyorum
gözyaşlarımla yapıştırıyorum zerreciklerimi
..