Ayazı vurdu akşamın, yüreğime
sensizim yar!
Hızla tükenen anların sarhoşluğunda
Yitirdik masum bakışlarımızı
Daha fazla kirlenmeden
Sakla beni düşlerine
Yaklaş...
hissediyorum ismimle yanmış nefesini
isyan sevabında ki kokunu
teninin kor ateşlerde ki rengini..
Hissediyorum özlemin teninde bıraktığı acıyı..
Yaklaş...
Hissetmeliyim ismimle demlenmiş nefesini
isyan sevabında ki kokunu..
Hadi,acını değdir acıma azalsın
ateşin ateşimle soluklansın..
Biliyor bu yürek yanmadıkca yakamayacağını
Akşamın ayak sesleri koynumda
birazdan inecek siyah perdesi güne
karanlık çökecek beyazların üzerine
bir bebeğin günahı kadar aydınlatmayacak yarınları
ve ben koynumda ki akşam kadar masum
sarılacağım yalnızlığıma...
Hadi dokun...
Fısıltılarım çığlık olup aksın geceye..
Nefesim kasırgaya dönsün haşmetinden
Soğuk soğukluğundan utansın
volkana dönüşsün..
Dokun da tohumlar çiçeğe dönsün..
Rüzgarın savurduğu saçlarının arasından bakarken,
hüznün gölgesi raks ediyordu bakışlarında..
Siyahın gizemi örtüyordu ıslak gözlerini...
Beyaz teninde geceye inat bir gülümseme vardı..
Yalnızdı ama yürekliydi kadın..
Gecenin sessizliğine inat tutkuyla fısıldadı;
Aşk kırıntılarıyla doyacak bir yürek değil benimkisi
Devasa aşklara gebe bu gönül
Koca yürekli sevdalara aç
Uçurumdan,cennete atlar gibi
yangınlardan güneşli baharlara geçmek gibi
Tanrım içimde bir çocuk uyanıyor mavilere..
Ebediyete uzanmış ilahi bir çığlık şimdi zaman..
Nefesinin yüzüme bıraktığı ize sarhoşum.
Tutkular şaha kalkıyor gözlerinin gözlerime mapusunda
Ve,
Dünyanın bütün çiçekleri açıyor aşkla..
Aşkın elleri dokunmuş gülümseyen yüzünüze..
Güneş gibi parlayan gözlerinize..
Ay ışığı buğusunda ki teninize..
Adı sevgiymiş alnınızda yazan..
Sadakatmiş yüreğinize dağlanan..
Yağmura yakalanmış
aptal bir aşık gibi,
ne zaman suretini görsem
elim ayağım birbirine dolaşırdı..
Yeni yetmeler gibi yüzüm kızarır
konuşmayı unuturdum..
.....:((((