Küçücük bir kalemin ucunda,
dev bir yürekle
yazdım içimdekileri..
Beyaz kağıtlara döktüm
hiç sakınmadan
cesur kelimelerimi..
Geceler uzun
ama
ölüm kadar gerçek..
Çığırtkan insan kalabalığından,
kopup gelen bir ses kadar yakın nefesin.
Ama kaf dağında ki kardelen kadar da uzaksın..
Dokun..
iyileşsin kırıklarım
varlığını hissettir
yoksa kıyametim olursun
sarıp sarmala öylesine özlemiş ki tenim parmaklarını
İçim acıyor..
Dağ başı yalnızlıklarında yüreğim
Bir sese,
bir habere
bir dokunuşuna özlemim..
Uzak,çok uzak yerlerden kopup gelen
Çatlamış, kurumuş topraklar arasında açmış
bir gelincik kadar asiydi bakışları...
Ürkütücü,
ve sevda yüklüydü..
Uçurumda cenneti bulmuş gibi oldum gözlerinde..
Hani,
saçlarının karasında dolanan
parmaklarımın acısında kalır ya yüreğim
bin adım atsam,
bir adım uzaklaşır ya senden gözlerim
Akan bir damla gözyaşında cehennem olur
Çocuk yanım ağlıyor..,
Akşamın ayak sesleri koynumda
birazdan inecek siyah perdesi güne
zaman eskime de
ömür avuçlarımda çürüyor
Hiç bir vedaya yakışmayan bir gidişle gittin
Canımdan can söker gibi,
kansız bir ölüm gibi.
bıçaksız can kesiği gibi...
Hala gidişinin yasında,
Sen,
suskunluğumda ağlayan çığlığım..
Söyleyemediğim içimde hapsettiğim,
gecelerce ismini sayıkladığım..
Tenimin kokusu,ömrümün anlamı,
yaşama sebebim..
Geceyi avuçlarıma hapsedip,,
kokusunu parmaklarıma bulayıp
saçlarında gezinmeyi,,
ve,
yüzünün her bir kıvrımına yıldızları serpiştirmek isterdim..
.....:((((