...
Seni sevmek;
yeni acılara davetiye çıkarmaktır..
Aydınlığa çıkmadan yeni zifirilere kapı açmaktır..
Oysa bilmiyorlar senin karanlığını bile sensiz aydınlığa tercih ettiğimi
Acının çığlığında demlenmiş gözlerim
yorgun...
Tutkulu gecenin ardından
güneşin
karanlığa göz kırpması gibi
yüreğim..
Vazgeçemedim..,
Allah kahretsin ki vazgeçemedim
ne senin bela sevginden
ne kör eden aşkından
bir bakışınla beni cennete hapseden gözlerinden
nede yaşarken nefessiz bırakan kokundan...
Bu hasret öldürecek beni..
Öldürecek akşamın bu er saatlerinde..
Acının tadı yakacak gözlerimi
Yakacak ta
Yağmur olup akacak akşamın loşluğuna...
Aşkın Ölüm Noktası..,
Siyahını kuşanmış tutkular
gecenin gizeminden akarak yaklaşıyor
yalnızlığın çığlığında oynaşan duygularıma...
Ben bir melek olsaydım..
uçsuz bucaksız mavilere giderdim
yanımda sevdiğimin kokusuyla....
sevgisine dokunup sevgimi yüklerdim..
sımsıkı tuttuğum ellerini hiç bırakmazdım
yüreğimin en özel yerinde saklardım yüreğini
Koyamadım nefesim
Senin yerine bir başka yürek koyamadım
Sevemedim..
inan denedim
Kimse senin gibi bakamadı gözlerime
O ellerimi tutuşun var ya
Yine vurdu akşamın ayazı
Kelimeler üşüyor
Üşüyor içimin sevdası..
Acıtıyor yalnızlığın karanlığı..
Yakıyor dudağımın ateşi..
Ve ben hayata inat,
Seni yaşıyorum be adam...
Seninle yeşermek için basıyorum toprağa..
Baharda çiçeklenip coşuyorum..
Seninle rüzgara karışıp tenini sarıyorum..
Üşüyor çıplak kelimeler gecenin ayazında..
Sarıp sarmalayıp alıyorum yüreğime..
Bir anlam katmak istiyorum yalnızlığımda anlamsız olan herşeye..
Sonra bütün anlamları sana yüklediğimi hatırlıyorum..
Ve susuyorum,,
.....:((((