Sevda çeken bir sevdalı elinden,
Ben dil değil ben gül dalı istedim
Mevla için yaş dökenin dilinden,
Ben dil değil ben gül yolu istedim
Göz kör oldu dostlar gönül yıkıyor,
Gözlerim yaşla doldu maşuksuz gecelerde
Benim sevdam döküldü tüm aşkım hecelerde
Bülbüller öter oldu gül ile yücelerde
……………...Bu ömür geçer gülüm, hor kullanma kendini
Ne az yaşa ne de çok, dengede tut bendini
Her yer çakıl diken dolu
Her yer çakıl diken dolu
Yürünecek yol kalmadı
Karıştırdık sağ ve solu
Mazlum kulda hal kalmadı
Deli gönül neden candan bezersin
Göz sevse de her çiçekte bal olmaz
Gün gelir ki sende yalnız gezersin
Arı bile her çiçekten bal almaz
Sevda dilde değil ruhla yaşanır
Ey benim divane gönlüm
Çalma beni taştan taşa
Zaten boşa geçti ömrüm
Çalma beni taştan taşa
Sevdim intizara düştüm
.Dostum.
Bir hayat üstüne bin hayel kuran
Hakikatten ibret almıyor dostum
Göz görüpte gaflet harında duran
İlmin kapısını çalmıyor dostum
Gözlerim yaşla dolu gönlüm döndü ateşe,
Gel eyleme sevdiğim beni korda pişirme.
Diken sardı özümü çiçek açmir menekşe,
Gel eyleme sevdiğim beni narda pişirme.
Ben bir cana aşığım yâri gördüm düşümde
Dîlde dildâre âşık ol,
Dîle dildârın gizlidir.
Mihmandâr ol ma'şuki gör,
Her şeyde mihman gizlidir.
Âşık ol, candaki cana,
Sevenler muradına sevdasıyla kavuşur.
…….Vurma sevdiğim vurma ben zaten yaralıyım,
……..Ben beşerim beşerden dert aldım karalıyım.
Sevda bilmeyen gönül sam yeliyle boğuşur.
…….Vurma sevdiğim vurma ben zaten yaralıyım,
……..Ben beşerim beşerden dert aldım karalıyım.
Gel ey gönlüm yanmadan haktan medet bekleme
Vav gibi başını eğ eliften uzak kalma
Çal benligi yerlere gününe gün ekleme
Sal ruhunu sahraya yarsız hayale dalma
Hay diyerek sevdanın babını koru bölme
az önce harika bir şiir okudum şimdi ise o şiirin sahibini yürekten kutluyorum.