Yıkıla yıkıla geldin üstüme İstanbul
Yok ola yok ola takıldın kanadıma hangi kuştan
Ah be İstanbul
Masum gözlerle baktığım yerde misin hala
Ah be İstanbul
Son deminde aşk artığı gülüşün
En vefalı hep yarındır yar değil
Çektiğimiz kırık bele kar değil
Dolanaydı dilim sana gaf değil
Ay değmesin gün çavmasın yüzüme
Göz gönülden ırak ise aşk neyler
“Bir saltanatın hu’sundan ayrı düşer mahyalarım..”
Esir dolusu kayıklar
Kürekler tarumar
Sevdadan depreşik bu yangın yeri
Baharlar sararmış,son demi
Be adam
Peri gül mü konaksız,
-ucuz gölgeler büyüttüğüm kentte?
Sağır bir yağmur konuştuğumuz
Sarılışın kör bir güneş
Uzak vagonlara düşman her seferin..
uzak diyarlarda bir nefes olur süzülüşün ey martı!
dem vurur gece günden kalma yüklemlere..
aşk bahar dalı gibi yeşil değil
ne de gökyüzü turuncu
affeder yalnızlık sensizliğini
azleder yalnızlık bensizliğini…
Sonsuz değilmiş yamaçlarda piknik
Yaşamak oynanırmış böyle
Sessizliğe bölünürmüşüz
Sen ve ben...
Aynı düşlerle uyansak her sabah
Uyudun
Uyandın, ninni!
Uyuttun
Uyandım, ninni!
Ah başımın belası
hançer!
ya suçlusun
ya suç ortağı
göğsümde savaş
aklımda koca bir HİÇSİN!
Yatağın üzerine fırlayan koluma ilişti gözüm. Pembecik zavallı kolum, cansız yığılıverdi. Daha dün gözdesiydim melek yüzlü şeytan kızın.Oyuncakçı Derman Amca kulağıma fısıldamıştı: “ Buraya yazıyorum,sen bu evde rahat edersin..Uslu,cici bir kızcağıza benziyor..”
Sarı otomobil fırdolandı.Fiyakalı düdüğünü öttürdü bir iki.Binip de içine kaçıp gitmek istedim başka diyarlara.Matbu bir kağıt suretindeki suratımı asamadım.Menşei belirsiz fikrimi mimiklendirmek kabiliyetinde değildim ki..
Kızın anasıyla babası bağrıştılar birbirlerine yine. Kız tuşlarında tepindiği orgla olanca hızıyla eşlik etti onlara. Yansıtma denilen savunma mekanizmasını seyreyledik aşikar olarak. İki gün evvel de kocaoğlan ayının kulağını defnettik, kızın babası eve geç geldi diye.
İşte boyama merasimi başlıyor… Ak ta belli olacak kara da..Siyah pastel iyice küçülmüş,boyama kitabı adamakıllı siyah.Çiçekleri kırmızıya boyamalısın diyor anne..Sen karışma diyor baba..Sen karış ta gözlerimiz yaşarsın diyor anne.Demiyor çocuk,çığlık çığlığa susuyor.Susuyor ve resimli masal kitabını karıştırmaya başlıyor..İlk sayfayı hızla çeviriyor.Resimsiz.Arka sayfadaki bebek ve annesine bakıyor bir süre.” Pamuuuk’ diye sesleniyor sevecen ve tanıdık bir sesle.Bir sonraki sayfaya geçmeden evvel elbise dolabına koşuyor.Çocuk bayramında giydiği pembe elbisesini çıkarıyor.Kırık ayna elbisenin etek kısmını gösterebiliyor ancak..’ Prenses ‘ diyor mağrur bir edayla..
gökkuşağımdan tutunan çocuk
korkularımdan soyutladığım adım
kaldırımda ezdiğim ayak
sıfır masalsın
..............................
Daha güvenli, daha huzurlu, daha "insancıl" yarınlar dileği ile..
Anneler Gününüz kutlu olsun...
Türk'ün bağımsızlık ateşinin yakıldığı, direncin, iradenin ve yeniden dirilişin bayramı olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik Ve Spor Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, değerli şahsınızı sevgiyle, saygıyla selamlarım..
Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve çocuk Bayramını gururla, geleceğimize duyduğum güvenle kutluyor, değerli şahsınızı saygıyla selamlıyorum...
Nice yüzyıllara....
Mustafa Bay