Eskimiş bir resim ve seven kalbimiz
Islak kaldırımlar karanlık ve kimsesiz
Hücrelere hapsolmuş düşünceler yalan
Sene olmuş iki bin yirmi
Hiçbir şey değişmedi her şey eskisi gibi
Aç kalan fakir tok olan zengini
Ellerini kaldır ve dua et yaradana
Çiçeğin boynunu kaldırdığı gibi
Rahmeti düşerken damla damla
Uyandırırdı cennetinde sakladığı çiçeği
Dünya oyun alanı herkes yalan
Sen sus!
Yeryüzü konuşsun
Ağaçlar çiçekler
Sıra sıra
Yan yana dizilmişler
Rengarenk kelebekler
Ben seni seviyorum
Sen kıskanıyor diyorsun
Ben seni özlüyorum
Sen sevmediğimi söylüyorsun
Benim sende gördüğümü
Sen başkasında görüyorsun
Bir çocuk çiz sonrada beni yüreğine
O zaman bilirsin sevmenin ne olduğunu
Bulutun yağmurunu biriktirirsen gözlerine
Damlamayınca görürsün çiçeklerin solduğunu
Toprağın güneşe güldüğü gibi gül sende
Birazdan yalnızlık yanıma gelecek sessizce
Ses verecek ve ben konuşmadan dinleyeceğim
Yüreğim bir yudum su istese gözlerinden
Yaprağından sızan damlayı bir kuş gibi bekleyeceğim
Günler geçtikçe geçiyor durmuyor nedense
Yolun başından sonunu görebiliyorum
Bir umut ararken bu dünyada tek başıma
Bulamadım buraları bırakıp gidiyorum
Geçmişe doğru bakıyorum yine gözlerim doldu
Giderken bir daha dönmeyecek gibi oldu
Geceye gün serpilsin güneş gülsün
Sen kokardı avuç içlerimde gözlerin
Bakarsan bahçelere çiçek görürsün
Yıldızlara asılsın yüreğindeki sözlerin
Dilin konuşsun yalnızlığı senden habersiz
TİHAME GECESİ GİBİYDİ GÖZLERİN
EBU KUBEYS TEPESİNDEN
YÜREĞİME DOĞRU ESEN
YÜREĞİN GÖZLERİMDE MABEDİM
İBADETİMİN İLK KIBLESİYDİ
GÖZLERİN




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!