Dışarıda yağan karın sevinci olmalı çocukta
Evinin çatısından akan damlalar koynunda
Bir sevinç olmalı damlalar gözlerinden akmadan
Maviliklerde yaşamalıydı kimseden korkmadan
Evet çocuklar bu dünya sizin
Hep gülün hiç üzülmeyin
Bakın gökyüzüne güneşe aya
Bir dağı yarıp coşkuyla akan suya
Kederli olsan da elinde kalem ve defterin
Benim küçükken boya sandığım vardı omzumda
Bir bisiklet süremedim çocukluğumda
İçimde bir ukde kaldımı hiç bilmiyorum
Çocukları sevmeyenleri bende sevmiyorum
Yaşlı bir teyzemiz vardı ismi zübeyde
İstersen gökyüzünü tut kaldır ellerini
Bir yıldız kap yüreğine koy
Sonra çevir gözlerini nehirlere
Koş,eğlen, hayatını yaşa,hayata doy
Belki; bir bulut gibi
Sularla dolarsın
Sabah erken kalkıp işe gidersin
Hava buz gibi dışarda öylece beklersin
Zifiri karanlık var daha gün doğmamış
Cebimde ekmek için metelik kalmamış
Ezilirken zulmün yokluğun pençesinde
Bileğini yüreğinle güçlendirip direnmelisin
Korku duyacak olursan zalimin sesinde
Ellerini kaldırıp gökyüzüne seslenmelisin
Kaç fidan yetişir hangisi eğilir
Dalga dalga bir deniz var gözlerinde
Yüzerken vurgun yemiş gibi düşüyorum
Bir tanrı var seni yaratan düşlerimde
Düşüncelerimi bir tek ona anlatıyorum
Kimse bilmiyor bir sevgi var ama görmüyor
Sararmış yaprakları çınar ağacının
Gölgesi küsmüş toprağına
Nemli bulutlar bakarken baharlara
Eylül'ü düşürdü yaprağına
Kirlenmiş ruhların rahmeti yağarken
Fani diyerek konuşan
Herkes sustu birden konuşmuyorlar artık
Ne gökyüzü ses veriyor nede yıldızlar
Elimde bir su bir ekmek yok ki bir katık
Odanın içi buz gibi zifiri karanlık
Bir volkan kaynadı yüreğimde sen gidince
Ben seni sevmiştim sen beni sevmesende
Gözlerim arar oldu seni yüreğim sende
Ölüm olsada yanında yeterki gel de
Çiçeklerden bir gülmüşsün solma sakın dünyada
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!