FATMA DOĞAN
NE OLUR AĞLAMA
Ne olur ağlama;
Tüm sessiz şehirlerin surlarından yankılanıyor yoksa, ağlayan sesindeki hüzün?
Dağların bağrına varıp varıp yaslanıyor, birer öksüz ve yetim gibi yankısı.
Anne edasıyla nasıl da şefkatle sıvazlamak istiyor ay, Işığıyla başını,
NİYE ÇATTIN KAŞLARINI ZAHİDEM
# fatma doğan
Ah Neşet Babam!, sana çalıp söyletir ya bu dert, içli içli.
Bana da,bir kaşı kalem yazdırır , ilmik ilmik ördürür aşkı, ,
Ahu gözlüm, kalem kaşlım,
FATMA DOĞAN
RUH-U REVAN /SERENCAM
Bir sır saklıyorum yüreğimin en kuytu koylarında.
Gotik dizelerin, karanlık takunyalarıyla kol gezdiği puslu şiirlerden,
RÜZGAR YELELİ ŞAİR VE LAL
#fatma doğan
Sus deme bana, susamam artık kasırga kanatlı hırçın şair,
Fırtınanla, içimdeki dilsiz sahilleri dövüyor çarpa çarpa asi ruhlu şiirlerin.
Bir kez yıktım seninle, gam yüklü bulutlarımın, mahcubiyet simalı surlarını.
Tekrar aşılmaz duvarların ardında pusmayacağım ve susmayacağım, kendi sessizliğime inat,
FATMA DOĞAN
SAKAL ADASI ve DENİZ KIZI
Ey şair!
Gökyüzüm ağlıyor yine bu gün.
ŞİİR GÖZLÜ YAR
Gözüm duvardaki saate takıldı,
Vakit geceyi çoktan aşmış.
Yoksa sana mı takılıp kaldım yine her zaman olduğu gibi?
Bana yine bir şiir mi yazdıracaksın, gece gece?
FATMA DOĞAN
BİR SIRLI MEKTUP
Canım
Candan ötem
Nasıl kendi bakışlarımın nazarından bile sakınırdım seni
Şimdi gözlerimin bile yetemediği çok uzak diyarlardan bakıyorum sana
ULU ÇINAR ve MAVİ KELEBEKLER
Bir uyku mahmurluğu çökmüştü üstüme ağır ağır,
Bir de yürek yorgunluğum işlemiş iliklerime hiç farketmeden.
Kocaman cüssemin
sessiz sedasız duruşuymuş meğer şimdiye dek, mideme yumruk gibi oturan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!