FATMA DOĞAN
BİNYILIN TUFANI
Dünya bir bin yılın eşiğinde,
Bir miladın doğum sancılarını çekiyor insanlık
Ya kendini yutan bir canavarı doğuracak ıkına ıkına
Ya da elinden tutup kaldıracak onu umut adlı çocuk.
Fatma doğan
BİRAZ DA KENDİME KIZAYIM.
Ah benim akıllanmaz uslanmaz kafam.
Hep başkasına kızacak değil ya dilin,
az biraz da kendine kız hayıflan.
Ne ki bu böyle için dışın dolmuşta dolmuş almış başını gidiyor
FATMA DOĞAN
CAMDAN SARAY
Ey Nazenin Yar!
Yaralıyım ama,
Sorma bana ne olur, neyin var diye?
Gönlüm; yalın ayazın sillesinden, ürkmüş,
ÇÖZEBİLSEM SAÇLARININ SIRRINI
# fatma doğan
Firuze bir rüzgar savuruyor şimdi ,mor kasırgalarımı, dünyanın kutuplarına.
Ah bir çözebilseydim bağından sırma saçlarını,
karadeniz akacaktı çağlayarak neredeyse şakaklarıma.
DAĞLARIMA TEK BİR BAHAR YETMİYOR
# fatma doğan
Kendime sığamıyorum ey dünya!
Dağlarıma tek mevsimlik baharlar yetmiyor artık,
Gökyüzüme ise maviler,
DALGAKIRAN AŞK
# fatma doğan
Dalga kıran gibidir aşk,
aslında herkesi kırar geçirir biraz,
kimini benden biraz fazla, kimini benden biraz daha az
ey aşk!
FATMA DOĞAN
DEMİR YUMRUKLU BULUT
Can dostum,
Sağ kolumun ayrılmayan demir bilekli yumruğu,
FATMA DOĞAN
DİLBER-İ RANA
Ey, gözleri geceden kara, dilber.
Nasıl dipsiz bir kuyuya hapsettin, bilsen ki beni?
En derin uykularımda bile, hasreti körüklüyor gözlerin.
İnsan uyurken özler mi birini? özlermiş meğer.
DOLUNAY GÖZLÜ BAHAR
# fatma doğan
Hükmü mühürlü çağlardan çıkıp geldim gözlerine ,ey dolunay gözlü bahar!
Kapanıyorken tarihin kara kaplı kitapları bir bir,
Son defa çiseliyorken antik Mezopatamya’da kıyamete beş kala aşk,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!