Doğrusuyla, eğrisiyle
Bize insan gerek insan
Vicdanını kaybetmemiş
Bize insan gerek insan
Boş ver fakiri, zengini
Geçip gider zaman, durduramazsın
Bir dakika geri sardıramazsın
Taviz verme sakın, kendin ol yeter
Sen her şeye rağmen insan kal yeter
Emeksiz menfaat tatlı gelmesin
Bunca batıl, bunca gaddar içinde
Temiz kalabilmiş, iyiler de var
Birdir sayıları belki de binde
Kâmil olabilmiş, iyiler de var
Yalanla gerçeği karıştırmayan
Dikenli yollardan aşka
Varamasaydım ben keşke
Umut farklı, tavır başka
Dalga geçtiler iyi mi?
Bunca sel, yel arasından
Zaman dediler yetmedi
Bedel dediler bitmedi
Uzakta kaldı tütmedi
Söyleyemedik bir kelam
Kafayı yedik vesselam
Meşakkatle dolu zaman-ı ahir
Çiçeği soldurdu, mahvetti kahır
Zulümler bünyeye eyledi zuhur
Kısıldı sesimiz, kalbimiz tekler
Kâinat gülleri makberi bekler
Hanımefendilik düsturu olmuş
Yüzünde edebin belirtisi var
Hayâdan ve ardan sükûta dalmış
Endamından yüreklere su akar
Melek değil tabii o da bir insan
Nasıl düştüm bilemedim tongaya?
Bir oyun çevirip kandırdı gitti
Gelmezdim normalde ketenpereye
Sırt üstü devirip kandırdı gitti
Aklım uçmuş, göremedim gerçeği
Elbette bir gün sen de beni anlayacaksın
Bir beşere yürekten âşık olduğun zaman
Duygularımın manasını kavrayacaksın
Gönül dergâhında kendini bulduğun zaman
Pişmanlık çanlarının çalmaya başladığı
Çok güzel bir üçlü olduk
Karanlık, sessizlik ve ben
Birlikte huzura daldık
Karanlık, sessizlik ve ben
Samimiyette birleştik
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!