Anlamıyorsun diye anlamsız mı sanırsın?
Normal kavramını sen, yalnız senden tanırsın
Belki anormal olan sensindir ha, ne dersin?
Göremiyorsun diye dağın ardında çöl var.
Zannetsen de etrafı çayır çimen bir göl var.
Bir şeyler var, kurcalayan kafamı
Anlatılmaz, anlaşılmaz, dillenmez
Bilinmez kuşku mu, dert mi, şifa mı?
Anlatılmaz, anlaşılmaz, dillenmez
Kara desen değil, demesen değil
Uyarı say bunu, bak peşin peşin
Söylüyorum, sakın tanıma beni
Perişan olursun, çok ağrır başın
Sonra hakir görüp, kınama beni
Baştan konuşalım, hiç entrikaya
Sadece ben miyim acaba suçlu?
Sen ara dedin de aramadık mı?
Çağırsaydın eğer gelemez miydim?
Beni sar dedin de saramadık mı?
Eritmedin aradaki buzları
Buruk yüreğimi refaha doğru
Götürebilecek yol arıyorum
Pusulam mı yanlış, tartım mı eğri?
Tutunabilecek dal arıyorum
Her kime sorduysam söylemediler
Fotoğraflar çektirdim yarınlara hatıra
Bakıp şükretsin diye cümle garip, fukara
Bir nebze gönüllere nakşederse eserim
Maksadına ulaşmış, refahtadır bu serim
Baktığın her yerde olabilirim
Beni aramakla yorulma diye
Ne arzu edersen bulabilirim
Bir saniye bile kırılma diye
Candan vazgeçmişe şart mı koşulur?
Hakiki aşk engelleri aşar mı?
Benim gördüklerim aşamıyordu.
Yani şimdi, gerçek değiller miydi?
Belki de hiçbiri yaşamıyordu.
Yani yok mu şimdi, aşk diye bir şey?
Yine aynı mekân, aynı masamda
Oturdum hasretin külüne karşı
Yine aynı keder, aynı tasamda
Savruldum hicranın yeline karşı
Kahvemi söyledim, bir yudum aldım
Umduğum geliyor inşallah bu yazın
Demedi demeyin bir yere yazın
İstikrarım sağlam, boş değil çabam
Ümidin ardında kaldı acabam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!