Tutabilen elim, gören gözüm var
Doyacak ekmeğim, yiyen ağzım var
Namerde diyecek, bir çift sözüm var
Bizi nankörlerden ettirme Ya Rab
Muhtaç da köle de değiliz ele
Yalandan ibaret olan hayatta
Bizi hakikati görenden eyle
Zayıfız, aslolan o nihayette
Gerçek hidayete erenden eyle
Çok eksik kalacak ne dersem deyim
Kulağıma sevgi dolu sözleri
Rica etsem eğer fısıldar mısın?
Sendeki güzelim ahu gözleri
Esirgeyip bana zorum der misin?
Hâlim, hatırımı, ahvallerimi
Bir taşın üstüne taş koyan kimse
Öldükten sonra da yaşar gibidir
Faydasız hayata baş koyan kimse
Kalpteki ölüme koşar gibidir
Ben var isem şayet, duygumla varım
Fakatlar, lakinler artar
Dışlandığını anlarsın
Ayağın güçlükle tartar
Yaşlandığını anlarsın
Dönüp bakmadan yüzüne
Biliyorsun konuşmayı bıraktım
Söylenecekleri içimde yaktım
Bütün sözlerimi kâğıda ektim
Zahmet olmaz ise bir gün bakarsın
Ben nasıl yazdıysam, öyle okursun
Duygular yüceldi, garip gönlümde
Aldım kalemimi, yazdım da yazdım
Kelimeler doldu, kaldı dilimde
Aldım kalemimi, yazdım da yazdım
Bazen şafak, bazen seher vaktinde
Maziye takılan biri olamam
Hayata yeniden başlayacağım
Hataların hüsranında kalamam
Hayata yeniden başlayacağım
Nasip denilen şey gizli bir sırdır
Bir çift yeşil göz beni tutsak eden
Yüreğimden vurup dertlere iten
Beni her gün binlerce kez öldüren
Hasretiyle kavurup yakan güzel
Bağrımın yanığına merhemsin sen
Gözlerim ufukta umut ararken
Gençliğim hicrana battı sayılır
Hayaller, sevgiler dostu sorarken
Sandığım gerçekler bitti sayılır
Şu kısa ömürde sevda çekerken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!