Doruklara sevdalanmışken,bu gidişinde
Ölesim tutar belki geceleri
İntaharlar eker,intaharlar biçer,ağlarım
Ay daha bir karanlık gelir,
Vurgun yerim karanlıktan.
Bu gece rüyamdan sıçrıyorum
Ağlamışım fark etmeden
Anne diyorum helal et hakkını
Kavgaya çağırılıyorum
Oda rüyaymış doğruldum ranzadan
Çırılçıplak aşklar yaşardık
Ak kağıtların saflığı gibi
Zorumuza gidenlere ağlardık
Yarına umutlu çocukların
Gözyaşları gibi
Kahbedir,
Gündüzleri, geceleri
Tenha sokaklarında
Köşe bucak
Puşt zulaları
Kan taşır benim yüreğim
İnadına hoyrat
Zehir zemberek sevdaları
Tenha vakitlerde kudurur
Zindanlardan firari
İmkanı yok sığmaz
Böyle değildin geceye akardı gözlerin
Yıdız avlardı gökyüzünde şahin endamıyla
Birdenbire susardın,şu hayat yalan derdin
Pusu kuran cellada,ölümü tuzaklardın
Filizlenirdin her mevsim parmak uçlarımda
Birden göçtü ana,baba,kardeş
Dünyam bomboş kaldı
Dünyayı ısıtan güneş
Sanki gönlümde loş kaldı
Hiç yaşamadım ben,yaşanmışlığı
Hiç büyümedim
Hep şiir kitapları arasındaki
Kurumuş yapraklarla
Lise yıllarında kaldı çocukluğum
Ölmek,yaşarken deli çağında
Mor sümbüller büyütmek mezar taşında
Sus ağlama dostum
Doğmamış oğullarım var benim
Sana emanet
Kimi onüç,kimiside ondört yaşında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!