Sahile kıyısı olan bir şehrin
Bahar sabahını özledim
Şarkıların hani en neşeli nameleri duyulur
Sabah poğaçası sıcaklığında
Sahile kıyısı olan bir şehrin
Neden acele ediyorsun
Beklesene biraz
Her şey öle ilk gibimi olacak sanıyordun
Bak yanıldığını hissettin yine
Elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi
Hatiralar Yeter
Sen Gİt Şİmdİ
Kasimin Ortasi DÜŞer
Yaprakalr Senİnle
Durma Gİt Şİmdİ
Denİzlerİm KÖpÜrÜr Ardindan
Kızdığı zaman nefesi burnundan verirdi
Korktuğu zaman bembeyaz olurdu yüzü
Düşerdi kaşları gözlerinin üstüne
Masum yalanları söylerken
Burnunu kasırdı hep
Sevincinde ışıl ışıl parlayan
Hazan mevsiminin
Sarı sonbaharında
Kurumuş yapraklar gibi
Düşüyorum dallarından hayatın
Senin Boşluğuna doğru
Hep yarım kalmış bir şeylerin,
Kırıntıları arasındayım
Masada çay yarım,
Tablada sigara…
Gençliğimin hoyrat yılları
Sokak basını mesken etmiş
Mahallenin tüm gençliğini yaşamıştık, O günlerde
Sokağın basındaki, sokak lambasının altında buluşurduk
Askları orda yasar, kavgaları orda bitirtirdik
Yıllar sonra yine kapının önünden geçiyorum
Bu sefer cesaretim yok içeri girmeye
O çocukça heyecanı aldılar benden
Ama hüzne doydum belki
Bak bir dön yüzüme
Nasıl değişmiş miyim?
İçimi kaplayan hüzün bulutları
Yalnızlığımın göz yaslarını akıtıyor
Şehir ıslanıyor, asıklar ıslanıyor
Dağlar taşlar ıslanıyor
Ben bir ah daha çekiyorum
Gidişinde bıraktım kendimi
Gidişinde ağarak uzadı saçlarım.
Gidişinde sertleşti sakallarım,
Hiç hissetmedim…
Saldım kendimi gidişinle,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!