Önce fırçayı kırmızıya batırdı
Sonra hızlı bir çekişle etrafı boya yaptı
Temizlemek isterken boyaya bandı
Her hareketinde pişmanlığı arttı
Musluğu başına tuttu,suyu sıcak açtı
Bulutlara taşınmış dertlerim nereye gitsem takip eder beni.
Güneşin gelmesi için yağmurun yağması mı lazım ?
Şemsiyem mi ? kâr eder mi bu alaca şiddete,bilemiyorum
Çaresizliğin avutulması mıdır sevmek ?sevemiyorum.
Omzumun üstünden gizli saklı bakıyorum hayata
İmtina ediyorum göz göze gelmekten
Bakışlarımı kaçırıyorum bir o yana bir bu yana.
Bir zamanlar sen çıkmıştın karşıma
Bütün olasılıklar bir araya gelmişti
Resme güzelliğini verendir envaiçeşit boya
Eskisanattır heykel,değildirsadece taş ve kaya
Diretmek manasız olur,kabiliyet ise derya
İnkar edilemez bir çaba zira tutar maya
Farketsin kimi gözler mühim olan sanattır,güya
Elime biat eden kadeh seni hapsetmişse içine
O halde ben olamam,ne dolduran ne kaldıran
Zira tüm yollar savururken kadehin dibine,
Söyle kimdir tutsak olan?
Yorgunum;
Yalnızca bedenim değil,
Kelimelerimle,eksik kalmış cümlelerimle yorgunum.
Sözlerim limanda demirlenen gemi
Uzun uzun bekliyorum dümenin başında
Ne gel diyorsun ne de gelme
Aklımın süresiz kiracısısın
Seni düşünmek için uzağa gitmeme gerek kalmıyor,
Sesinin duyulduğu odada nefesim ısınır
Kar yağmaz,su sızmazdı içeriye
Kiremitlere ihtiyacım yoktu
Çünkü üstümü seninle örtmüştüm,
Günler birikiyor ardımda
Nefesini ensemde duyduğum bir çaresizlik
Her an çekip düşürmek için bekliyor
Zamanın içinde zamana karşı mücadele
Fakat koşmak da bir o kadar acı veriyor.
Dikiliyor karşımda anılar,anıt gibi
Hırçın dalgalar niçin ayrılığı reva gördün?
Ah...Beni savurmayı amaç edindin,
Derdin,öfkeni köpürterek taşmak mı ?
Halbuki,ben denize hiç izmarit atmadım.
Güneş,istediğin yüreğimi kurutmak mı?
Çemberlerle çevrili plakların üstü,
Her birinde farklı müzikler, ayrı ayrı sesler
Kalbin yankılanacağı çizgiler gözle görülmeyecek kadar derin
Geçmişin hangi zamanından geldiği ise meçhul
Fotoğrafların hep karşımda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!