Duvarda asılı takvime dönüp baktığında
Geçip giden günlerden kalan eskimiş yaprakları bulursun ardında,
Dünlerin mutluluğu canlanır gözünün önünde
Veyahut yaşanan acılar birleşir parça parça
Takvim yaprakları bir bir sararsa da
Arkasındaki hiçbir söz anlam ifade etmez artık,
Kibritin coşkulu ateşi uzanıyor elime
Seni görüyorum alevler içinde
Bir çatırtıyla yakıyorsun içimi
Ve bir patırtıyla kül ediyorsun değdiğin yeri.
Kalbimi ısıtması gereken ateşin yanığıyım,
Zamanın süzgeciyle ayıklandık
Parça parça ayrıştık
Nereye gittiğini görmedim;
Buharlaşıp uçtun desem
Yağmur olarak gelmeni beklerdim
Hiçbir söz söylemiyorum artık.
Geçen;en şiddetli zamanıydı kışın
Bedenimdeki teferruattı,ruhumdaydı acın
Fakat sanma ki güneş kurtardı şiddetinden
Dondum...Donan kalp hissetmez ki sancı.
Çözülmedi tekrar sevmeye,
Atmadı da yeniden başka kalplere.
Her günün içinde bir gün,içindeyse sen,
Bir günlerim olur her gün,içindeyse hep sen,
Bir gün akşamıyla biterken
Her gün doğan sen.
Bir gün unutulur,
Üsküdar sokaklarında bir sen,bir de ben
Buluşmamız milattı
Kırıldık döküldük
Kederimiz Üsküdar'da saklı.
Sevgimiz karardı,Kız Kulesi hüzne sarıldı
Vapurları mahçup oldu,yanaşamaz limana
Kül rengi parçalar dağılmış Üsküdar'a
Her köşede sen varsın, bir de hatıralar
Avcumda topluyorum kalanları
Siper oluyorum üzerine, esmesin rüzgar
Ne mevsimler geçti de hiçbiri bana uğramadı;
Avuçladım toprakları ve sürdüm yüzüme,
Tozlar su oldu çarptı gönlüme
Ve temizlendim yolundan gelenle,
Parfüm gibi sıktım tenimin her bir yerine.
Varlığın hissettirmedi bedenimde
Hayret ediyorum bunca zamana
Durup durup iç çekiyorum
Parmaklarımla sayıp emin olmaya çalışıyorum,
Bu kadar uzun zaman sensiz nasıl geçti
Nelerle geçti diye yılların muhasebesini tutuyorum
Hep eksik çıkıyor günlerim
Her kaval kaval değildir bunu böyle bil,
Zira her kanat göstermiyorsa uçmayı,
Her delikte duyurmaz kavalın sesini.
İster hoyratça üfle ister nazikçe.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!