Barajı, kara gölüyle
Yaylaları, parklarıyla
Dağı, bağı, ormanıyla
Nefesimizsin Çubuğum
Tandır börek, turşusuyla
Çaresizliğin duvarına yaslanmış
Mutluluğu düşünüyorum siyah gecede.
Kendisine yaslandığım için
Duvara hep yara çiziliyor.
Kaçmak istese bile
Nasıl kaçsın ayakları kırık,
Aşkın bacasında alevler tüter
Ateş olup yakar gönül sobamı
Başında beklerim kedin olup ta
Kalbinden girerim gönlünden kovsan
Sevda sokağında yalnız gezerim
Gurbet ele selamım var
Sevdamı getirin bana
Dağlara sitemlerim çok
Aşkımı getirin bana
Kuşun kanadından tutsun
Balığın dünyasıdır deniz canım
Seni düşünürken boğulduğum gibi
Nefes alamaz boğulur susuz suyum
Toprağın gözüdür bulut canım
Başucuma koyuyorsa hasretini gözyaşlarım
Gök ağlayarak kana
Üşüyen yüreğimin sıcacık yorganısın
Benim koynumda değil, gurbetin koynundasın
Aşkımı sakladığım hazine ırmağımsın
Şelaleye dönüşen saflığı gör gül tanem
Masal perisi misin gözlerden kaybolacak
Gidiyorum deyince giderim
Sessiz sedasız, vakitsiz, zamansız
Elveda demeden giderim bu alemden
Kalemim yüreğimdir nehirlere akan
Koca çınar yıkılır
Yürekli kalem yıkılmadan
Yine akşam oldu
Karanlık gündüzümün pesinden
Yarına kayacak ömrüm
Yıldızların kayısı gibi
Nancy ajramdır o
Asya’dan Avrupa’ya
Nesilden nesillere
Çağdan ta kıyamete
Yasemin gibi açar
Aşkı yorgun ederek
Bu yaşıma geldiysem
Demek ki aşk değilmiş
Aldığım hiç bir soluk
Derdin yoktur diyerek




-
Gokhan Celebi
Tüm Yorumlarharkuleda tebrık edıyorum