Yoruldum gayri takatim kalmadı
Sararıp soldum rengim karaydı
Gurbet ele ümidim bağlandı
Nazlı yarimin yolunu gözlüyorum
Gözleri gökkuşağına yukarıdan bakar
İlham perilerim hep uğrar bana
Adeta dillenir kalem deftere
Kalbime koyup ta gönül gözümü
Yazıyorum dertli acaba kime
Gece matemiyle baş başa kalıp
Yürek,insanlıkta saklı zaten
Aşk,gönülde gizli sultan
Sevgi,ana sıcağında yorgan
Dostluk,toprağın altındaki maden
Eş,nikah masasında cüzdan
Abla,hakkı ödenmeyecek insan
Bak sensiz gene sabah oldu
Uzunca gece yine bitti
Hasret başında bekleyerek
Daldım mı, dalmadım mı bilmem
Çift Gözlerimden uyku aktı
En güzel sensin
Ne güzel duruyorsun orda nefesini duyabiliyorum
Ne güzel bakıyorsun candan baktığını hissedebiliyorum
Ne güzel hayaller kuruyorsun sesini algılayabiliyorum
Ne güzel ekmekle peynirin yakışıyor demen
Gidiyorum buradan
Sana artık elveda
Şükret yalnızlığına
Çünkü kendin istedin
Bir kadeh al eline
Okuyamamış İbrahim Tatlıses’i dinleyerek
Ses imparatoru olduğundan
Gururlanırım inşaat işçisiyle
Devrimci Ahmet Arif dinleyerek
Masum çocuğun silah sesiyle
Bir gün toprak olur yorganımız
Bir gün taş olur yastığımız
Bir gün sonsuza kadar uyuruz
Bir iyi geceler diyemeden.
Keşke bebek olsaydım da
Sere serbest yatılı kalsaydım,
Beynimle duygum uyusaydı
Keşke bebek olsaydım da
Herkese boş gözlerle baksaydım,
Toprağa serip bedenimi,
Tozlandırmayın etrafı.
Taş yapıp ruhumu,
Taşlamayın çiçekleri.
Mezarımın yerine fidan dikin,
harkuleda tebrık edıyorum