Hayatın azabından kaynayıp
Suyum ısındı ölüyorum
Sevda gazabından yorulup
Ecel yurduna gidiyorum
Söyleyin dağların taşına
Dost arkadaşım benim
Hadi vur,kızmıyorum sana
Sadece acıyorum.
Biliyorum sana zehirli iğne vurdular,
Zehirli ilaç içirdiler,
Beynini kaynar suyla yıkadılar,
Eskiden Tanrı yerine puta tapılır
Karşı çıkana taşlayın haini denilirdi
Bugünde Allah yerine insana tapılıp
Görüşe katılmayana kapı dışarı atılır
Ama arada sözün bittiği fark
Put tapanın başka dini yokken
Kuruşun ne önemi var
Yürek kuruş kuruş harcanmamışsa
Edebiyat kör demektir
Güzelliğine şiir yazılmamışsa
Ona yazılan nasıl yaşar
Onsuz bu dünyada yaşamışsa
Eğer şu an hayattaysam
Ne mazimin beyazından
Ne yarınımın mutluluğundan
Ne bu dünyadan beklentimden
Nede insanın yüreğindendir
Hapistekilere ağıt yakan aydın
Engellilerin telini kırası var
Doğrumla yalnızsam ne olacak ki
Beni kazanmayıp kaybeden sensin
Boşuna ağlama mahkum
Evde suçsuz mahkumlar
Hayatımı yazsam var ya
Ne film, ne roman
Ne de dizi olur
Bunlardan da ötesi
Bahtımın kaderine yakışan şekilde
Çok süper bir halt olur.
Gel gör ki çocuk
Sen çok şanslısın
Benim oyuncaklarım kibrit kutusuyla terlikti
Odamda maç yaptırır
Turnuva düzenlerdim onlarla
Arkadaşım yaz ayında karasinek
Senin için neler yapmam gülüm
Yaptığım yapacağımın garantisidir çiçeğim
Öl de ölürüm ömrüm
Canımı iste veririm gurbetim
Yapamayacaklarımı isteme hayalim
Yapamayacağımı sende biliyorsun bayanım
Yürek er meydanında
Her şeyimi belli ettim
Siz doğmayan güneşim olurken
Ayaz estirdim geceye
Yangın çıkarttım gündüze
Yangınıma kum estiği de oldu
harkuleda tebrık edıyorum