Bekle beni gün doğarken
Ansızın çıkıp geleceğim
Güneş geceyi boğarken
Ansızın çıkıp geleceğim
Kovup yorgun yıldızları
Gitme dağılmadan dağların sisi
Gitme gelmez daha senin gibisi
Gitme ki dağılsın kara bulutlar
Gitme ki yeşersin yeni umutlar
Gönül verdim şu keskinin sisli dağına
Zalim kader hasret koydu boz toprağına
Ziyan etti şu ömrümü gurbet ellerde
Hasret kaldım nazlı yarin gül yanağına
Ana baba bacı gardas hepsi bir yanda
Sevgi dolu dileklerde
Sözün kaldı Hacı Taşan
Seni duyan kulaklarda
Izin kaldı Hacı Taşan
Bülbül gibi bir kafeste
Her gönül bir dağdır yarim
Zirvesine ermesini bilene
Aşk kokan bir bağdır yarim
Ekip biçip sürmesini bilene
Gönü alan gönül vereninden hiç
Kaç bin yıldır bir tek serçe
Konmadı dalıma benim
Avaz edip bir tek bülbül
Yanmadı gülüme benim
Bir aşık dalıp derine
Yüreğimi sevdan ile derinden
Vurdun ya daha ne olsun kadınım
Talihin belini tam kırk yerinden
Kırdın ya daha ne olsun kadınım
Bu günümde yarınımda dünümde
Yıllar sonra ansız açan
Bahçemde ilk gülüm benim
Ocağıma lezzet saçan
Kara kovan balım benim
Dağıldı dağların pusu
Söyle kim demiş kar soğuktur diye
Soğukta içimde bu yangın niye
Nasıl anlatılır kelimelerle
Sanma sade tenim cigerim yandi
Alnına yazılmış kar beyaz yazı
Benim için en hüzünlü şehirsin
Gözlerimle sel olan kırıkkale
Yüreğimde aci dolu şiirsin
Bir bozlağa tel olan kırıkkale
Az mı kaçtım gurbet elden bağrına
insan yüreğinde sevgi olduğu sürece vardır.ne mutlu bu güzel sevgisini dillendiren şairime,...selamlarımla..