Bırak dileme!
Fısıldaşsın yağmurla toprak,
Açmasın bahçelerde kırmızı güller,
Rüzgar getirmesin baharları,
Kovalamayalım uçurtmamızla bulutları
Uçmasa da olur kelebekler
Örtün üstümü,
kavuşsun tenim yağmurlu toprakla
Karlar kaplasın,
sessizce bağıran kimsesiz kemik yığınımı
Karışsın toprağa zihnim, aklım, hayâllerim ve umutlarım
Çiçekler açsın ellerimde, kelebekler konsun üzerine gözlerimin
Bir gün daha bitti.
Sen denize batırdın güneşi ben toprağa...
Göğüs gerdi bu yürek ne müthiş fırtınalara.
Sen orada tek başına ben burada
Şimdi kim silecek izlerimizi seninki kumda
Benimki toprakta...
Bir yudum sesini duyunca çıktım arşa
Hayran hayran seyre daldım sana
Gözlerimdeki perde kapattı gökyüzünü
Benden başkası görmesin diye yüzünü.
İçirdin gönlüme yudum yudum sesini
Yalnızım bu küçük şehirde
Hem de yapayalnız.
Boğuluyorum gitme uzaklara.
Şiir olur gözlerin.
Ne çok aldanış biçimi varmış hayatta:
lafa,
yalana,
yalancılara,
“canım”a,
gözleri ahuya,
Maviliğin griliğe çaldığı bu sabah
Süzüle süzüle indin gönlüme.
Birbirine benzemeyen, çarpmayan
Damlaların yüzüme değdi yine!
Yollarda şemsiye açanlar vardı
Senden sakınıyorlardı:
Âniden gittin ya:
Hayâlindir giren her gece rüyâlarıma
Şiirindir harf harf oluşan mısralarımda
Gökyüzünden yağan aşktır avuçlarıma
Gözlerimden süzülen kandır yanaklarıma
İsminle baş başa kaldım canım burnumda
Doğacaksa doğsun artık sislerin içinden güneşim.
Ellerinin içinde olsun kanamalı yüreğim;
Hayat versin bana, ışığıyla yaşayayım,
Sadece "o" olsun hayat kaynağım.
Kaçıyor uykularım, arıyor ellerim, acıyor gözlerim.
Yaksın artık bir aşk, bedenimi "ce(he)nne(m)t"ime gireyim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!