Ezgi Özsan (1 Ocak 1990 doğumlu) Türk kısa hikaye ve anlatı yazarı. Aynı zamanda mimar. Bugüne dek 2017-2022 yılları arasında yazdığı 20 kısa hikaye, 9 kültür sanat içerikli yazı, 10 röportaj, 2 şiir ve 3 roman incelemesi Türkiye’nin önde gelen edebiyat ve kültür dergileri olan Kafkaokur Fikir, Sanat ve Edebiyat dergisinde yer aldı. Şu anda Harvard Business Review Türkiye'nin yazar ekibinde görev alıyor. Aynı zamanda ilk romanı üstünde çalışmaya devam ediyor.
Ah, tatlı Ayn!
Nereye gideceksin: çok mu uzağa?
'Umut' olan altın zaman değilken,
Kendin olabileceğin o yere mi?
Bende kendine ait hiçbirşey olmadığını anladığında..
Hayatın kendisini dinliyorum,
Bir gece saatinde,
Oturmuşum kayalıkta,
Bana söylediği tek şeyse,
Zavallı şeylerin peşini bırakmayı öğrenmem oluyor.
Gizli bir anahtar bulmayı
İsterdim sağ cebimde,
Belki de doğduğum anda,
İçinde dönüp duran, lekeli bir pantolon yamağı,
Yamağın elinde çelik bir iğne ve iplik,
Sebebiyse,
yakınlığı nasıl açıklarsın?
ruhsal olgunluğu,
kimde soluyacaksın,
belki de bu çağın insanı,
her elbisen siyah mı olsun,
büyüyünce ne olacağına,
Kuş çanları ve boynundaki hayali ip arasında
Gidip gelmekte insanlar ey dünya
Sessizliğin içinde,
Sürüp giden bir odada,
Kendime aşık etmek için
O hiç benzemeyi istemediğim
İnsanlara benzemek zorundaydım artık.
Yargıladığım,
Süzdüğüm,
Zoraki bağlar,
Bağlamıyor beni,
Doğduğumdan beri,
Ara sıra uyur muymuş diye,
Bakarken buluyorum kendimi size geceleri,
Kendimden dostlar istedim,
O halde neden hepsinden gittim?
Kördüğümse çözmeyi, tekyönse dönmeyi, istemiyorsam gitmeyi,
Anlasam da,
Bilinmez.
söylenmemiş bir şey,
varsa aramızda,
o bekleyiş işte,
on beş dakikalığına,
ikimizi de aynı odada bulan,
bir kalp sızıntısıdır bütün olan,
Ne kaybeden vardı,
Ne de kazanan,
Sahte olan şeylerin,
Belirsiz kalışı ve sonra da gidişiyle
Dolu olan bu zamana
Denk gelişimle ilgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!