Oysa çocuk aklından geçenlerin
Vücudundan sızıp havada süzülebildiğini farz ederseniz,
Herkesin, hemen orada görebilmesini istiyordu.
Göklerde aramadan önce sevgiyi,
Veya şefkati.
Ne var ki insan bir hayata doğru,
Günler kısalıyor,
Ne gam yeniyor bizi,
Ne de horozun öttüğü saate dek içtiğimiz içki,
Masanın bir ucundan diğer ucuna uzayan,
Şakırtıların izi,
Yaklaşınca uzaklaşan milyon insan arasından,
Seçiyordu beni, o da,
Geri dönmeye ya da
Kaçınılmaya değer olmadığımdan,
O olmadığından..
Ama yıldız çanlarıyla dolanan,
Açık denizde,
Bir sesin eşliğinde,
Geceyi düşünüyorum şimdi,
Ya da geceleri mi demeli,
Genç, orta, yavan,
Sonunda,
Şu hiç incitmeyenler,
Neyin nesiyse,
Ya da her neredeyse,
Verimsiz bir soluğun ve de öylesineliğin şu çağında,
Aksini anlatması mümkün değilse, öyle olsun,
Tuhaf, Döküntü bir duvarın oluğunda,
vazoda çiçekler : baktıkça asılsız oluyorum.
kitaphane: olmasaydı zamanım nasıl geçerdi? Peki ama ya anılar? Yoksa geçip de gittiler mi?
halı tezgahı : onu halı dokurken izlemekten kendimi alamıyorum.
Gizli sırlarını fısıldar rüzgar,
Satürn'ün halkaları gibi
Ve sarhoş edicidir çoğu zaman,
Ah, hayat bir gizem,
Ve cennet yalan,
Yaşam ve bizim aramızda,
Buzdan bir şey dönüyor, havada.
Hayat diyorlar adına,
Döndükçe eriyor,
Yaşam ve bizim aramızda,
Makinenin sesi bizi uyutsa,
Ve eğreti şu evde, tutsak bıraksa,
Yırtıp geçmiş göğümü,
biraz kuru gül, zamansız koparılan bir kaç özür,
Kenarda, karanlıkta, o benim de
Orada durmamı istiyordu,
Bütün yaptıklarının yanında,
Öylece beklememi,
Ancak o zaman tatlı geliyordu,
Her şey,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!