Yıllar sonra rastladım
Hiç değişmemişsiniz.
Aynı eda,aynı tavır...
Zaman yaramamış size yazık!
Hala bıraktığım gibi aynı yerde,
Aynı umarsızlıkla aynı hiçliktesiniz...
Melek olmak istiyordu bir çocuk,
Ölmeden,yaşayarak
Baş melekle konuşuyordu kendince,
Baş melek; Cebraille.
Tanrı gerçekten varmı diye soruyordu.
Kendi varlığına dair bir cevap arıyordu.
Üflüyor karanlık yine borozanlarını,
Çağırıyor gözü kana bulanmış savaş tanrılarını
Düşüyor oynadığımız oyunlara
tankların,topların gölgesi.
ölümlere karışıyor,kana bulaşan
Yüzünü gösterirken ağır aksak gün yine,
Sardı sarmaladı,saldırdı kuşattı güneşi
Her bir yanından hain,sinsi ve sessizce
Ruhu kararmış soğuk gecenin soluk erleri ile.
Duymadı kimse ummadı katliamı böylesine.
Bir kısık ses,bir derin nefes kaldı sadece,
Baharın bir yerinde,
Buzlu dağların eteğinde,
Bir sabah seherinde,
Güneş tenine değdiğinde,
Sımsıcak yüreğinde,
Bir gülümseme belirdiğinde,
En sahiciniz kimse o çıksın karşıma,
Sığınmadan sanal dünyaların sanal yalanına.
Nedir bu herkesin kendini ispatlama,aklama ihtirası.
En özellerin bile genele sunulup,değersizleşmeside cabası...
Öte
İki güneşim var ömrümde,
Bir ayı neyleyeyim.
Işığın ancak kendine,
Yıldız olsan kime ne.
Dudaklarında üç heceydi
Memleket
Ayrı ayrıydı bedenler
Sevdalar tek
Kocaman yüreklerin
İncecik boyunlarında
Her gidenle gidiyor,
Bir parçam,bir yanım.
Her gidenin ardında,
Yalnızlık ve ben varım.
Ağıtlar,ağlamalar,son sözler.
Öğrenilmiş görev gibi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!