Kaldırmış gögsünü gider yoluna,
Kurban olsam Makbule’nin boyuna,
Bir ömür veririm girsem koynuna,
Duygularım sana deniz Makbule.
İçimde yangın var, dışarım serin,
Kocaali’nin Güzeli
Kocaali sende bir güzel gördüm,
Ömrümden bir çivi söktü ben yandım.
Ağrımaz başımı ağrıya sardım,
Düştü omuzlarım çöktü ben yandım.
Meyve konmuş dallar eğer
Kendim dizdim diyor meğer,
Yaprak dalda güneş değer,
Siler içim hep içerden.
Girdim Îrem bahçesine,
Hayatın sırrını bilseydim eğer,
Bu ömrü böyle yaşar mıydım ben?
Gülen yüzü görüp gürlersem eğer,
Tökezleyip yere düşer miydim ben?
İçerim yanarda dışarım üşür,
Dalına konar bülbül, güle gönül vererek,
Sevgi halden anlamaz, girer gönüle direk.
Sevenimden ayrıldım, dünya neyime gerek,
Kendimi heba ettim Nilüfer’i severek.
Yıldırımlar vurunca, kırılır aşkın beli,
Bahanem kalmadı suçluyum artık,
Gönlümün gülünü çözdüm ben bugün.
Eğdirmiş yüzünü kaşları çatık,
Gözümden yaşları süzdüm ben bugün.
Kurban olsam sana dön de bak hele,
Daha on altıda gencecik yaşım,
Vurma artık yeter acı gardiyan.
Nilüfer yüzünden ağrıdı başım,
Ölümden de beter acı gardiyan.
Eşkıyalık yapıp yollar kesmedim,
Tuk ki Ellerimden
Köprünün başında yolu beklersin,
Tut ki kollarımdan beraber gidek.
Ayları yıl edip hasret eklersin,
Söylesin dillerin beraber gidek.
Dağladılar beni aşkın közünde,
Bir güzel fendinde yanan ben oldum.
Yalan riya olmaz seven özünde,
Sevda yalanına kanan ben oldum.
Sevdim sevdiğimle sürmedim sefa,
Yalnız bir odaya girip varınca,
Afakanlar basar akşam olunca.
Oy deyip düşüne yumruk vurunca,
Fırtınalar kopar akşam olunca.
Dert yanarsın duymaz duvarda resim,
TEBRİKLER ÜSTADIM
Kör gözler, sağır kulaklar olduktan sonra, üstüne de yaltaçlığı ve yardakçılığı ekledikten sonra, kimler alim olmaz ki?
Değerli çalışmanızı kutlarım.
Güzel şiirinizi beğenerek okudum.Yüreğinize sağlık.