Git söyle o Bizans’ın yosmasına
Artık aldırmıyormuş de senin küsmelerine
Dün sabah iğrenmiş senin görünce yüzünü
Makyajsız bir boka benzemiyormuşsun de
Asık suratlıymışsın fincancı katırları gibide huysuz
Söyle ona ebediyen küsüşmüşüz
Dinle ıssız kuytuların iniltilerini
Ve bakıp iç geçir ay ışığındaki siluetlere
Ruhunu bırak kendini teselli etsin
Sakin ol da biraz yüreğin kendine gelsin
Kapat artık gözlerini boş ver
Senin aradığın benim
Bunu sende biliyorsun
Ne kadar arasan da
Beni bulamıyorsun
İşte buna bozuluyorsun
Arama beni bulamazsın
Ah çekerek inler gönlüm
Senden uzaklarda
Yardım et Yarabbi
Nefsim yakalanmış bir kez tuzaklara
Ben senden ayrıyken bir hiçim
Oysaki seninleyken her yer benim cennetim
Üzme artık beni
Eğer ki üzersen
Gözyaşlarım
Bir gün yükselir göğe
Ve yağmur olup
Düşer yüzüne
Ey yetkili
Bizde mutlu değiliz
Bu saatte sizinle olmaktan
Ama burada olmamızın,
Sebebi ziyaretimizin nedeni
Hayırlıdır belki
Sen susan ruhsuzlara karşı susma konuş
Sen dillerini yutanlara karşı
Bir yerlerine koyanlara karşı konuş
Al çomağı vur davulcu
Biraz davuluna vur biraz kafalarına
Sok çomağı düzenlerine, tekerleklerine
Sen keyfine bak, yerin sıcacık
İstediğin zaman gel ve git
Kapım her zaman açık
Biraz uçuksun, birazda kaçık
Ama her halinle sevimlisin
Bil ki; çıkıp gitsen de
Gözün sadece kendi üzerinde olsun
Kulakların sadece kendi sözlerini duysun
Sen dilini tut yeter ki
Kim ne işle meşgul olursa olsun
İmanın varsa bana ne
çağırdılar yine beni kutlu bir göreve
bekleyin dedim geliyorum
kaderim boynuma asılan yaftadır
kefenim koynumda sarılı durmaktadır
selam söyle benden sevdiklerime
de ki; o şimdi dönüşü olmayan bir yoldadır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!