Çıkıyorum ben artık kuyudan
Kalanlara selam olsun
İçmem artık suyundan
İçenlere haram olsun
Haber saldım Efe’ye
Koştu geldi durdu Zeybeğe
Yıllar önce sana geldiğimde
Ne işler yapacağımı bilmediğimde
Hatta senin beni oyuncak
Benimde bu işleri bir oyun olarak gördüğümde
Zaman benim ellerimde durgundu
Ve benim hayatım sende sürgündü
Hey oğul beri gel beri
Görüyor musun şu alnımdaki teri
Koş hadi koş seri ol biraz seri
Akıllı olmayanın ne dünyada
Nede ahrette yoktur yeri
Cennet dediğin dünyada vatandır
Bir dağ gibi görerek yaslandığın
Söğüt gölgesi diye yanında yattığın
Arada bir alıcı gözle baktığın
Erimekte artık, şubatın güneşinde
Tükenmekte günden güne
Her gün ölüme bir adım daha ilerlemekte
Taktığıma takıyorum
Takıntılı oluyorum bazen
Zaaflarım var
Yok demem
Dersem yalan olur
Aşka takmışım
Dayan yiğidim, dayanabildiğin kadar
Sen kuru bir yaprak değilsin, savrulacak
Bozuk para değilsin, harcanacak
Tutunabildiğin kadar tutun
Tırnaklarını geçirerek toprağa
Durabildiğin yerde dur
Ser sıcak kumları altıma
Kızgın güneş çöksün üstüme
Vursun sertçe dalgalar sahile
Başım dönsün güzelliğinle
Salınan güzellere meyletsin gönlüm
Varsın birazda onların peşinde sürünsün
Beni tanıyor musun? Hayır
Tanıdığını sanıyorsun
Ben, sokakta gördüğün
Yolda yürüdüğün
Eğlenip güldüğün
Uzaktan süzdüğün, insanlardan değilim
Ben Allah’ım ama Allah “ben” değil
Ben Allah’tan yanayım ama Allah benden yana değil
Haydi, gel de eğilebilirsen ona eğil
İsyankâr sayar beni oysa benimki isyan değil
İsyan etmek için güç lazım kuvvet lazım
Oysa kendisidir gücün ve kuvvetin gerçek sahibi
Çık git artık rüyalarımdan
Çık aklımdan, ruhumdan
Neyin varsa al götür benden
Yeter ki git buralardan
Diyemem, diyemem sana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!