Limansız tekneme barınak ol;
İstersen tesbihime imame.
Her gün sana varayım,
Bin kerre.
İstersen demir alırım sonsuza,
Küllüğüm hasret kaldı,
Sigaranı söndürmene.
Hiç olmazsa günde bir kez ara,
Ya da
Rüyama gir,
Arada bir.
İstersen hep çarşambaları gel önce.
Çarşamba benim doğum günüm olsun.
İlk geldiğin günkü gibi.
İstersen her gün gel,
Hiç gitmeyeceksen eğer.
İşte o zaman,
Biz şair adamız
Çok gönül bahçesinde gezindik,
Sadece senden gül kopardık
İlk defa.
Anlasana.
Bütün şiirler müsvette oldu
Benim için ne yapabilirsin sen söyle...
Bırak hayatını vermeyi
Benim için ölmeyi
Beni sevebilir misin?
Benim gibi.
Benim seni sevdiğim gibi
Bir delilik yap bana
Gel...
Niye bilir misin?
Ama nereden bileceksin.
Çünkü
Sevemezsin benim gibi
Gözlerim ilk değdiğinde gözlerine;
Anlamıştım,
Kendimi senden alamayacağımı.
Sonra,
“Varsın olsun” dedim.
Besbelli,
Yanında bile, hasret olsam da sana;
Nar çiçeği kokan tenin,
Şiirlere konu gözlerin,
Ve…
Her kanat çırpışlarında
Sana vardığım
Bakarsan
Cahit Sıtkı’nın “Otuz Beş Yaş” şiirine,
Ölmek üzereyim
Neredeyse.
Aslında,
Şimdi doğmuş gibiyim;
Bir şiir istiyorsan, aşk üstüne yazılmış;
Seherde açan gül için bülbülü dinle.
Ve gül yaprağında çiğ olmaksa muradın,
Beni sevmeyi dene.
O zaman hazan yaprağı gibi olursun,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!