Sensin biliyorum,
Sensin.
Bu kış rüzgârının sesi sensin.
Püfür püfür esişin ondan,
Bizim sokaktan geçişin ondan.
Allah’ım öyle bir ilham ver ki bana
Mısralarım binsin mısra üstüne
Ki insanlardan gayri şiirlerim gelsin ölümüme
Öbek öbek, küme küme
Şahit olsunlar ölümüme
Onlar da binsinler tabutumun üstüne
Seni ben neyleyim toprak parçası
Bana sen değil, illâ vatan gerek
Vatan olmak her toprağın sevdası
Onun için can verip yatan gerek
Kat be kat düşmanı yerle bir ettik
Düşüncelerim kafamda karmakarışık
Kalbim onları içine çeken anafor
Nerde hep bana yol gösteren o saf ışık
Belirse artık, yoksa iş işten geçiyor
Durgun suda aksi görünmez bir adamım
Nerde bizi zafere götüren kadırgalar
Yüzümüze gül suyu olup çarpan dalgalar
Ne coşkun akışlı günlerdi o günler bize
Kement vurur binerdik dalga dalga denize
Ben Barbaros, hâlâ izlerimi görür müyüm
Denizler gibi yoksa ben de köpürür müyüm
Türküz, şükür Türk doğmuşuz, ne mutlu bize
Kanla alınan parayla satılmaz bizde
Yedi düvel dursa, dikilse karşımıza
Ölsek de bir adım geri atılmaz bizde
Zor, çok zor yollardan geçtik geldik bu güne
Elime alsam kitap okusam birkaç satır
Sıkılıyorum
Derin bir sessizliğe, zorla ve ağır ağır
Tıkılıyorum
Kökü kurumuş ağaç… Dünyadan azledilmiş
Derinlerde yaşarım en derinlerde
Sessizliğimde
Başkasına ölüm var bana hayat
Nefessizliğimde
Ordularım ötesinde bekler
Açık denizlerimin
Emir versem hemen gelecekler
Dibine dizlerimin
Sevinçlerim kapanında yaşar
Ne mal isterim artık ne para pul
Dolsun içim ihlas ile aşk ile
Manen zengin olayım, madden yoksul
Gezip durayım dünyada şevk ile
Her sabah seccademden doğrulayım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!