Parmaklarım sızlıyor
Ve bıçakla dilim dilim
Kesiliyor sanki
Topuklarım
Günlerdir
Çöldeyim susuz
suya yazılan bir yazıysa ömrümüz
dibindeki kum taneleri de yaşadıklarımızdır
akıntı alıp götürür bazen
bir dağbaşında çoban kavalı olur
bazen de boğazda bir akşam yemeği
sonra damaklarda kalan hep
Çiklet falında
Aşkı arayan
Kız kadar
umutlu olabilmekmiş
mutluluk
Gitti ömürden bir gün daha
Eksildi bir gün daha
Mısır tarlasında çıplak ayak dolaşmadan
Tepenin ardındaki çağlayan
Derenin buz gibi suyunda
Ayaklarımızı donduramadan
kahvetinin tadı
uyuyan bir şehrin
gürültüsünde gizlidir
ve sevdanın
okşayan nefesi
aşkın en derin
hiçbir ayrılık bu kadar
kavurmadı
ve hiçbir sevda
senin kadar imkansız olmadı
her sabahın
yalnızlık nakışlarını
Bir dilim karpuzum
Bir parça peynirim
Bir tane ud taksimim
Biraz yalnızlığım
Birazda kederim
Bir dublede sensizliğim
bu öksürük krizi
bu ağrıyan göğüs benim mi
sanki bir zamanlar
hiç koşup kırda bayırda
soluk soluğa kalmamış bu ciğerler
şimdi demir parmaklıklara
mart ayının serinliğinde
ömrünün sonbaharında
yüzünde sona gelişin derin izleri
bomboş sokakta yürüyor
yaşlı adam
Üç adımda;
Gidiyorum koridorun
Sonuna.
Beş adımda,
Geri geliyorum;
Düşüncelerimle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!