Şairlerin
Çöpçülere benzemesinin
Nedeni
Aynı saatlerde
Çalıştıklarından mıdır?
Yoksa;
ellerinin sıcaklığında kavrulurken bedenim
uyandım birden bire, çalan telefonun sesiyle
yalnızlığımın en gerçek sesiydi
telefonun sesi,
doğrulup ağrılı bedenimle
uzandım
Kederin en masum hali
Dolanırken gözlerinde
Ben uzak diyarların
Umut dokumacısıydım sanki
Elleri kan içinde
Elleri kaybolmuş
yüksel caddesinde yürüdüm
akşam üzeri, mendil satan çocukların
ışıl ışıl gözlerinin aydınlattığı yolda,
umudu bitmiş sigarası bitmiş
metalci gençler bir köşede
biralarını yudumluyorlardı
Siyah beyaz
Bir karalama ömrümüz
Bizler için yazılmış ve çizilmiş
Ne varsa yaşadığımız
Gündüzlerin esaretinde
Gizlidir şimdi...
İktisadın
Başlangıcında geçer
Kayıtsızlık eğrileri
Fotokopiyle çoğaltılan
Ömürler gibidir
Yaşanır geçer
gözlerini açtığında
bir şehrin ağladığını hissetti
avuçlarında
beklemeye çakılmış saatler
gibi
yüz yılların esiriydi
Susan bir kalemden
Daha acı ne vardır bu dünyada
Elleri kelepçeli
Bir şair ölür o zaman
Yitik bir kentin
Ölü aşklar mezarlığında
ben sen o
biz siz onlar
yaşamın kalıntıları
ve sen benim
ömrüme ömür katan
yalnızlığıma ortak olan
Bir deri bir parça kemik
İşte tüm malvarlığım
Desinler dünya senin
Bu kırlar bu gökyüzü
Bu çiçeğe durmuş ağaç
Yok elinde avcunda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!