dilinde marş söyleyebiliyorsan....
elinde bayrak sallayabiliyorsan....
şu anda özgürce gezebiliyorsan....
o gün kurulduğu için cumhuriyet....
ayağa kalktı o gün bir millet....
neler veririm neler...
sesini duymak için....
uzun uzun geceler...
dizinde uyumak için....
bir nefes bir soluk....
yıllar önce bu gün....
ne kışlar vardı şimdi....
sıcak sobanın başında...
çok tatlı düşler vardı şimdi...
mis kokulu buram buram...
tel tel ağaran saçlarım....
izmit pişmaniyesine döndü...
yıkıldı temelim oynadı taşlarım....
umutlarım hayallerim söndü....
bir kapı bir pencere dört duvar arası....
aslı yok yaylasında ki koyunlarımın...
birbirinden hoş güzel be gardaş...
hayal dünyasındaki oyunlarımın....
hepsi bana çok özel be gardaş....
işim bu çarşı pazar gezerim...
dinmiyor göz yaşım....
bitmiyor elemim....
yoldaşım sırdaşım....
inliyor kalemim....
yüreğimin sancısını....
ben kendimi terk etmişim....
seni terk etmişim çok mu....
hayat anlamını yitirmiş bende....
sen yarınımı soruyorsun....
koca bir sıfır kalan elde...
aklını buna mı yoruyorsun....
ne göründüğün gibisin...
ne de olman gerektiği gibi...
iki yüzlü maskeli zibidisin....
şeytanın resmettiği gibi...
özün sözün tutarsız....
rüzgar ne ki depremi yaşıyorum...
ruhumda sarsıntı bitmiyor...
sanma ki ağaçta ki yaprak...
sarıldığı toprak titriyor...
dağlara kaçmaya çalışıyorum....
saçına taktığım gülü atmamış...
kurutmuş....
söylediğim sözleri hiç unutmamış...
aklında tutmuş....
ninni gibi her gece söylemiş....
kendini uyutmuş...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!