çelikten çit dikenli teller....
sınırlar çizdim kendime....
önce sarı sonra kırmızı görenler....
artıyor gün güne....
sarmaşıklar döşedim zehirli....
gülün dikeni olmasaydı...
narin belini sarmasaydı...
gül gül gibi kalır mıydı...
kendini böyle korumasaydı...
hoyratça öyle tutamazsın...
Yıllardır izinsiz ekerek...
Sahiplenmiş tarlayı...
Ektiğini yiyip içerek...
Unutmuş sahibini sormayı...
Birde tutmuş çevirmiş elin yerini...
Emek edip büyütmüş diktiklerini...
gökyüzü atlas yorgan....
mavinin en güzeli....
yer yüzü toz duman....
her yan göz yaşı seli....
değmeye görsün insan eli....
umutlar cacık hayaller salata....
hem yavan hem de yağsız....
ne kaldı ki bağlayan hayata....
anneler öldü bebek bağsız....
ölen anneler ölen çocuklar....
her gece yemyeşil yaylalardayım.....
menekşe sümbül dolu bahar var.....
yağmur kokusu toprak kokusu alırım.....
bir kokuda var ki içinde sanki yar var....
uyanırım elimde bir demet gül yumağı....
gökyüzünde buluttan perde....
yıldızda yok ki yönümü bulayım....
kayboldum karanlık gecelerde....
kandilini yak ki yönümü bulayım....
dört yanım çalılıklarla dolu....
ben beni arıyorum....
ışıklarım kapalı....
yokluyorum kapıyı koltukları....
ben seni arıyorum....
ışıkların kapalı....
fırtınalar dindi....
liman sakin....
derin bir sessizlik....
ve günler sonra....
gereği düşünüldü............................
....aşkımızın bitmesine....
hayalle yatıp hayalle kalkıyoruz....
lambayı söndürüp mum yakıyoruz....
gelecek karanlık taştan bir duvar.....
gece gündüz beraber fal bakıyoruz....
konuşur olduk hanyadan konyadan....
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!