Sözüm yaşlı çoluk çocuk gencedir
Dil bilenle sohbet etmek ne güzel
Usul; esas, şekil; şarttan, öncedir
Yol bilenle yola gitmek ne güzel
Gel gardaşım şöyle otur da dinle
Hasbihal edelim biraz seninle
Etrafına bir bak kimler kiminle
…Haşa bir yerine Türklük batanlar
…Kör mahallesinde ayna satanlar
Ben böyle değildim mahzun bakışlı
Ben böyle değildim hep eğik başlı
Ben böyle değildim gözleri yaşlı
Sen de unutursun öyle demiştin
Her şeyin sonu var sıkma canını
Gücün yetmez duluğuna çakana
Laf söylenmez ocağını yakana
Dama çıkıp bacasından bakana
Ev süpürmek kolay gelirmiş derler
Han hamam para mal mülk ve arsa
Mektubunda diyorsun ki sürmelim
Bir cevap yazmaya varmıyor elim
Yazımız bu, buna kader diyelim
Yıllar sonra, gel diyorsun öyle mi
Ne bu günüm ne yarınım ne dünüm
Aşkta vefa yoktur düşme bu derde
Şimdi aşka kıymet verenler nerde
Bir kadeh mey için meyhanelerde
Yem olursun kurda kuşa diyordum
*
Ömrümüz çok kısa zaman az diye
(Emmoğlum: Sabahattin KOCA’ya)
*
Sekiz bardak çay, beş bardak kola
Dokuz kete yedim çıkmadan yola
Sakın deme bir de geçmişler ola
Gözümde kalmadı ferim doktor bey
Bunlar sizin gayeniz, de
Treni raydan çıkardık
Başardınız… Sayenizde
Turan’ı raydan çıkardık
*
Urfa, Maraş teslim sele
Bir yana bırak yâr derdi efkârı
Gel de bu dağların erisin karı
Çiçekleri açsın bal yapsın arı
Peteği ben balı sen ol razıyım
*
Dünü unutturur inan ki yarın
Doğru söz söyleyeni dokuz köyden kovarlar
Önümüz bahar derken döndü kışa reis bey
Konuşana ambargo, düşünceye kota var
Şimdi hukuk benziyor topal kuşa reis bey
*
Savunma yapamazsın yargı sana gem vurur
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!