sisli bir salı sabahında eski model yenice bir dolmuş ferahlığı
karabağlar sırtlarında işçiler
fabrikalarına ulaşmakta zorlanmakta
bucada üniversite öğrencileri ders çalışmakta
Kalpte işe geç kalmanın korkusu ders çalışan bir işçiyim ben
kırkıncayı bilir misin
hayır mı
ya şirince desem emen tanırsın
dün geldim buraya
dertlerini meyvalarıyla şişeleyip satanların diyarına
yarı Rum yarı gavur burdayım bende
camda akseden sivilceli yanlızlığım
kırıntıları dudaklarımda saklı gecemden kalma saf şehvet parçacıkları
değnekçinin kulağımdan eksilmeyen iğrenç sesi
beklemeler
beklemeler
ayaklardaki kara suların ak kımıltısız sulara dönüşme isteği
kadınım
iyi günde kötü günde
sırtında taşırmısın
gençliğimi
ölmezsem yaşlı bedenimi
sen ve ben biz olabilirmiyiz
Güldün
Dün gece geçmişe
Otuz iki dişi tekmili birden güldün
Yalan değil gülüşünü avucumun içinde gördüm
Kadın (beyaz tenli,dudağı ince uzun)
Kayıptasın neden,nereden
Yamaçların ötesine bir köy kuralım
Hiç bir oyuncak olmasın
Yasak yazalım kapıya
Masallar alınmasın
Kitaplar yakilsin köy meydanında
Dinler olmasın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!