yüreğim,
bedenime öylesine yazılmış
devrik bir cümle
ve kim olduğu bilinmeyen biri
kayıt dışı paraflamış
bir parşömene
ben ise bu belli belirsiz yaşamda
bir belirtisiz insan tamlaması oluyorum
ne çareyim
kendimde çelişkiler içinde
ne sevmenin ne de sevilmenin
bir güzelliği kalmış
bendeki suretinle
sessiz sedasız bedenine uzanıyor
avuçlarında ölümün tadına uyuyorum
bir belirtisiz insan tamlaması oluyorum
yar...
yar...
yanarım
gecelerim yanarım
yokluğun yanarım
yangınım
hüznün gülleri soldurduğu vakitler
karanlığın
ellerime
yıldızları ağladığını duyarım
ve geceye akan
her yıldızla
sen gidince gece kırıldı
bardak kırıldı
şarap dağıldı
sen gidince gece kırılgandı
gözlerimden akan damlalardı
ruhumun derinliğine akan sessiz bir ırmaktı
bilindik olan bir dünümüz vardı
bir de dünden önceki günümüz
bilindik sevinçlerimiz
bilindik hüzünlerimiz
bilindik mutluluklarımız
bilindik göz yaşlarımız
odam boş
odam dolu
odamda sen varsın
odam sakin
odam hareketli
odamın her yerinde sen varsın
çoğunluktadır,
hatırlayamadığım rüyalarım
dün gece bulaşıkları temizliyordun
bir an yüzün bana dönüyordu
ismindeki manayla gülüyordun
annem Gülendam...
gülen gözlerinin özgürlüğünde
boşluğa kanatlarını çırpan
bir beyaz martı doğdu...
narin teninin sıcaklığında
sevdalanmışlığına uçan
yaşadıklarım ve yaşayacaklarım
bunlar benim kaderim mi
yoksa kaderin acı dokunuşu mu
bu bendeki
mezartaşlarına yazılan
merhumun ruhuna El-Fatiha
bir sevgi oluştu gülüşünde
bir sevgi çoğaldı gül yanağında
bir aşk filizlendi gelişinde
bir aşk büyüdü gözlerinde
bir martı doğdu yüreğimde
bir martı uçurdun gökyüzüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!