Hani demistim ya;
-Sen olmasan nasil bakar ban,bal rengi bir cift guzel goz?
-Sen omasan kim soyler bana birkac tatli soz?
Ulu agaclar dibine gomdugumuz taslara yemin.
Senden sonra kilitledim butun kapilari.
Ne bir goz gordum,
Dışarıdan baktım bir yeşil türbe,
Kemirir bitirir er oğlu eri.
İçeri girdim ki, estağfur tövbe,
Çıkardım kıçımdan S. Sekreter’i.
*
Düştüğümü görünce bir çifte de o savurur.
Yalnızlık mazisi umutlarımın.
Geçen yıllar geri gelir mi bilmem?
Çiçek tanımayan hoyrat arının,
Balı derde derman olur mu bilmem?
Yorgun gönlüm,elim gitmez kaleme.
Bir arzuhal yazdım küsülü yare.
Kelimeler pişman heceler düğüm.
Kandı derler yadellere ağyare.
Gerçek değil hayal olsun duydugum.
Kalem dua eder,kağıdım niyaz.
Sözcük, dans, nüans,
Ölçü, uyak, vezin,
Duygu, bilgi, birikim,
İmge, anlam,
Edebi sanat.
Sesleri yönet.
Anlatacak çok şey birikti gülüm
Sen yoksun ki,kimselere diyemem
Sözcüker dolanıp ta dilimde kördüğüm oluyor.
Duvarlara tutunarak giriyorum odamıza
Eşyalara sinen kokunu çekiyorum içime
Hasretimi ırmaklara söyledim,
Başını taşlara vurup aktılar.
Turnalardan medet umdum bir haber!
Feryat figan yükseklerden baktılar.
Gözümü karartıp ummana daldım.
Ölmeden kalbimi gömdüm bu mubarek yurda.
Arayan olursa seng-i mezarım,işte burda.
Ey Enver! sen bize bir numune-i edebsin.
Söz düşer mi sen varken,ne ite ne de kurda.
Aşkım tomurcukken soldu kurudu.
Söylemem kimseye kimdi o güzel.
Yaş kalmadı gözü kanlar bürüdü.
Söylemem kimseye kimdi o güzel.
Güzdüz hayallerde,gece düşlerde.
Gurbet değil benim belimi büken.
Bizim eller ana gurbet ne fayda!
Yel estikçe savruluyor toz,duman.
Kaplı yollar bana gurbet ne fayda!
Dayanmaz görmeye insan yüreği.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!