ne kötüdür,
ne acımasızdır
o yalnız geceler...
ışığa hasret,
seviye hasret,
sesine hasret
hayaller kurupta
yorma kendini boşuna.
vazgeç gönlüm
giden gitti,
dönmeyecek bir daha.
yeter harabettiğin
kırılmış gururu, yüreği gibi.
kırık dökük evinin
kırık penceresinden bakıyor
öylece,
kırık dökük kaldırımda uzaklaşan
kırdığı sevdiğine..
akıp gitmeli bir zaman
avuçlarının arasından.
akıp gitmelibir sel suyu,
bir çavlan gibi
delice...
ummana karışmalı,
bekleşip durduk.
ne hayaller kurduk...
çocuk gibi avunduk;
nereye kadar?
eninde sonunda
çıkmayacak mıydı karşımıza,
nedendir bilmiyorum?
ne kadar da kaçsam
hep bir adım ardımdasın.
nereye gitsem,
elinle koymuş gibi
bulursun beni!
Sel oldu sözüm yine
Coştu da taştı dilimden.
Ne fayda, umar yok
Kâlden, heceden.
Zikrederken adını
Ağlamak var bolca;
bu ne telaştır böyle?
dur, soluklan biraz.
yaslan ardına da
seyret şu âlemi.
aç gönül gözünü de
gör şu halini.
Sonu gelmez masallarla,
Ucuz oyuncaklarla
Kandırdılar bizi.
Bazı bazı,
Bir parmak bal;
Ama hep zehir zemberek kaldı
ne zaman son bulacağını
sansam,
o zaman yeniden başlar
bitmeyen senfoni...
acının ve yalnızlığın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!