Vakitli vakitsiz,iner gözlerden
Nice dünyaları tarumar eder
Etkilenir acı tatlı sözlerden
Her demde her kul bu bedeli öder
Yalan dünya doğdu doğalı hep var
Uslanmaz korkular ile başlayan huzur savaşı
Asırlardır sürüp gider bütün zalimlere karşı
Tam böyle bir anda doğdu asayişi güçlü polis
Yurdum için varım dedi yüreği mert gönlü halis
Derya içinde bir sandalım gülüm
Battı batacak benim ile aşkın
Vuslat görmeden yakalarsa ölüm
Taşıyamadı aşkı deme sakın
Yönler kapalı ufuklar karanlık
Emekler zay oldu aşk denen hazza
Anladım sevgimle tutmuyor yama
Sabrım el koymuşken sevimsiz naza
Bir müddet görünme gönül dünyama
En berrak hissimi hep yalan saydın
iki zeytin tanesi kadar kapladığın yer bedende
şu koskoca aleme yol gösteren komut sende
doğarsın istedin her an iki kirpik arasından
sönmeyen güneşsin can taşıyan gönüllerde
her sabah uyardım seni nurlu köşkünden
İnsanların arasında ben ne çehreler gördüm
Kimisi şekilden kimisi renkten ibaretti
Oysa kara günde ne kanayan yaralar sardım
Kimisi dünyamı saray kimisi zindan etti
Ben titredim,onlar terledi sinem sıcağında
Ölümümüz bir anlıktır ey canlar
Bu kadar da bağlanılmaz dünyaya
Hesabını kim düşünür,kim anlar
Dalıp gittik bir beyhude hülyaya
Ahirete göç edecek cümlemiz
İnsanlık yeni günün verdiği telaş ile
Zamanın sahnesine durmadan koşar gider
Bir an evvel,çabayla varmalıdır menzile
Sevinçle,heyecanla içinden coşar gider
Ömür denen oyunda insana biçilen rol
Sevgililer gününde çok yalnızdım
Bana gelmedin sana nasıl kızdım
Oysa seni görmeye sabırsızdım
Bunu sakın unutma,unutma yar
Bir haber iletseydin hiç olmazsa
Sevgimden seni ayırmadım ki ben
Sarmaşık gibi kıvrım kıvrımsın sen
Ne hayel ne düş aldatmasın seni
Seni aşkımdan hiç edermiyim men
Sen ki çiçeksin tomurcuk gülüsün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!