Ey Nazlı Ceylanım,unut bu kulu
Sana yar olamaz derman olamaz
Bilmezsin bu kulun yüreği dolu
Mecnunsuz Leylaya ferman olamaz
Kahrolursun diye sana söylemez
Uç güvercin gibi gönlümde vuslat
Yeterki yarime ulaştır beni
Yeniden doğuşa bu aşktır milat
Yıllardır nazınla bekliyor seni
Başucumdan hicran hiç eksilmiyor
Öyle mektuplar alıyorum senden
Sanki meçhulden yazıyorsun gülüm
Hasrete kızıp yakınırsın benden
Aşkımızdan mı beziyorsun gülüm
Neler oluyor bana bir yanıt ver
Akça mendil gibi bendeki sevgi
Lekesiz,bir sade yaşam sürüyor
Hiç karartılmamış,bembeyaz rengi
Her daim dünyayı açık görüyor
Altundan yaldızlı bir kalbe sahip
Kalbin ufkundan doğarsa mutluluk
Dökülür gözden sevinç oluk oluk
Başlayacaktır en güzel yolculuk
Tüm dünya bunu hep böyle bilmeli
Nereye gitsen seninle olacak
Yar eski davalar geçti artık gel
Korkuna ödenecek yok bir bedel
Söyle seni azat etsin gurbet el
Tüm saatleri vuslatına kurdum
Hiç kimse seni koparamaz benden
Tutunmadan bitmez hayatın borcu
Yorgun argın aştı yolunu alan
Kimi ilkte geldi kimi sonuncu
Yarışı terketti yarıda kalan
Yediden yetmişe düşen hengame
Sel getirdin yağmur iken
Güneş diye doğman erken
Yaz bahara zaman varken
Bana Zulmdür Seni Sevmek
İçten değil seni görmek
Geçmez zamanlara Ey Dönmez Yolcu
Ne zaman bitecek vuslat orucu
Düştüğüm durumun bu mudur borcu
Kelebekler gibi kanatlanda gel
Gurbetten mesafen söyle kaç arşın
Başaklar arasında bir al çiçek;
Dikenler içindeki güle benzer.
Doğayı süsleyen en tatlı gerçek
Her bakışımda sanki dudak büzer
Dalına tutunmaya gücün yetmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!