Ne sen çağırdın gel diye,nede ben
Bir anda giriverdi hayatımıza
Ne kovsak gidiyor, nede aman dinliyor
Suçum neydi benim,aşkı ben mi yarattım
Acıları serpiştirdi yüreklerimize
Azap treninin rayları altında ezilen
Masum bir çocuktan ne farkı kaldı ki; yüreğimin gidişinle
Hangi ölüye hüküm verecek isimsiz kalan asaletin
Bunca acıya dur diyebilir misin sen toz bulanık hayalinle
Buğulu gözlerimden süzülen bir çiy damlası
Ciğerime çektiğim zehirden de esaslısın
Bu aşkta nedense malub oldum
Neşe yerine kederle doldum
Bende bir insanım artık yoruldum
Ölüm sensizlikmiş yaşat beni
Dünya bir han ben garip yolcu
Yalan dünyanın yalancı şahidi
Şahitlik yapacaksın unutma yeminini
Doğruları söyle yıkma dünya evini
Allah'ın huzurundasın bir elin havada
Sanık yüreğimse tanık sensin
Bir köşe başında yıkıldığında
Ciğerine kurşunlar sıkıldığında
Tenin hasretle kavrulduğunda
Sen beni o vakit anlayacaksın
Uzaktan bakarken deliye döndüğüm
Yokluğu ile yaşarken her gün öldüğüm
Sayesinde en tatlı uykumu böldüğüm
Bir güzel tanıdım benim olmayan
Gönül kapımı çalıp gidenleri
Sevilip nankörlük edenleri
Kalplere keder ekenleri
Sen affet tanrım affet gitsin
Gönül usanmış aşktan kanamak istemez
Sevmek en güzel duygu ise; acılar niye
Hüzünle kapadığım gözlerimi umutla açtım
Gülümsedim azıcıkta olsa, kederlerden kaçtım
Sensizliğinde kanayan gönlüme mutluluk aradım
Sabahlarıma parlayan güneş; günaydın
Yine kulakların çınlayacak akşama dek
Yüreğim köze düştü aşkı yakanda
Bir beni ben gibi sevsin istedim
Delirecek gibi oluyorum yalnız kalanda
Sevmese de bana geri dönsün istedim
Dilek kapısının kulpu kırılmış
Gel bir defacık olsun göreyim yüzünü
Silip at, prangalara vur kalbimde ki hüzünü
Biliyorum sen tutarsın, tutmasan bile sözünü
Doğum günün kutlu olsun kanatsız melek
Bil ki hasretine aciz kalmadan nefsim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!