Yazın ortasında, kavurucu sıcaklığı kenara itip, göklerin âdeta delinmiş sesini işittiğiniz zaman...
Bardaktan boşalırcasına yağan, doluyla karışık yağmurun yeryüzünü müşerref kılmasını izlediğiniz zaman...
Anlarsınız ki, bu bir yağmur değil, dolu değil; bu Allâh'ın rahmeti, Ramazanın bereketi, gökyüzünün şehveti, toprağın şehadeti...
Öfke; başı heyecan, sonu pişmanlık olan yıkıcı duygudur. Öfkesine hâkim
olamayan; hayatına olumlu yön veremez. Yaşarken, freni patlak tren gibi; nereye savrulacağı belli olmaz.. Öfke; yakıcı ateştir. Çünkü, öfke; şeytanın oyunudur. Onu ancak, su söndürür; abdest suyu...
İsyan edecek kadar vakti olanların, sabretmek içinde vakitleri vardır. Fakat onlar, isyanı seçmektedirler. Bunun sebebi, ahireti unutmuş olmalarıdır. Fakat bir imtihan dünyâsında olduklarının idrakine varmış olsalar idi; isyan etmenin cehenneme davetiye olduğunu bilir,
sabrın; acı ama iyileştiren ve yenileyen merhemini hayatlarına sürerlerdi... Ne çabuk unuttuk; Allâh'ın sabredenlerle beraber olduğunu...
Dünyânın en mutlu insanı; sahip olduğu nimete şükredendir... Çünkü, şükreden kişi kanaatkârdır. Çünkü, kanaatkâr; fakir dahi olsa kanaati sayesinde zengin olmuştur.. En zengin kişi; halinden memnun olan kişi olduğuna göre, insanı mutlu kılan zenginlik; kanaatkârlık, hak tecavüzünü ve hırsızlığı da önler...
İngiliz devi Manchester United takımını kavurma yapan Fenerbahçe'yi bir Galatasaray'lı olarak tebrik ediyorum..Son dakikalarda gol yenmeseydi, tempo düşmeseydi, aslında keyifli bir maçtı, sonuç itibariyle dış ülkeden seyredenler Fener diye bakmaz, Türk takımı diye bakar, güzel Ülkemiz temsil edildi, dilerim diğer taraftarlarda benimle hemfikirdir, çünkü gavur takım ile hangi Türk takımı maç yaparsa yapsın, ben Milli takım gözüyle bakarım, doğru olanda budur, en kalbi selâmlarımla...
Ben seni bırakmadım, sen terkedilmeyi seçtin;
Ben senin için uğraşırken, sen kendinden geçtin!
Allâh sana ruh vermiş,
Kur'ânî şürûh vermiş,
Âlemi sana sermiş;
Sen, değerlisin insan...
İki göz, iki kulak,
Kalbin hüsranlık içinde, attığın her adım riyâ;
Kimin eli kimin cebinde, belli değilsin dünyâ!
Sonra, hiçbir şey olmamış gibi yıldızlara baktım,
Gecenin yorgun mâtemini sessizliğe bıraktım.
Yıldızlara baktım da, susamış nehir gibi aktım,
Ben, yıldızların ışığıyla; ıslak gönlümü yaktım...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!