Kayıp bir özlem sordu bugün seni
Namlusu dolu, eli tetikte
Her kare kemirir artık beynimi
Kayıp yolu, dili izinde
Yağıp bir aşk gibi üzerine
Hissettiklerim kağıda dökülü
Sözlerim ise kalbine
Uyutmaz yine bu dert
Aşk yağmurları yağmadan
Dinlemez yine rüzgar beni
Eser savurur bizi en uca
Gözüm,gözlerine muhtaç
Bak! yeter artık
Yürünür yollar biter
Gölgenden terk güneşim artık
Sanıktım hani önceleri
Avukatım ol çıkar artık
Sığar mı incir ağacına süzülmüş bir damla aşk
Gönülden suladığı beklenmiş günlerin unutkanlığı
Boğar mı boğazındaki bürünmüş son damla helal lokma
Gözünden darladığı gecikmiş görünüş destanı
Bir gün yola çıkar çocuk sormaz nereye diye?
Bir bilinmezdi gençliğim
Geçtiğim her yolu bilmezliğim
Yirmili yaşlarımın başı
Ve başına buyruk ben...
İlk deneyimimdi gözlerine bakıp haykırmak sevdayı
Dilerim bir gün sende öğrenirsin aşık olmayı
Bir umut bir kapı sesi beklersin
Pencereden baktığın zaman boş sokakları garipsemezsin
Ve elinde yanaklarından kopardigi gülleri sana armağan etmiş bu çocuğu görürsün...
Diyelim ki sevdin beni
Nur yüzlü bulatlara resmini çizdim dün gece
Yağmur,yağmur aktı gözlerimden gözyaşlarım
Unutmak istiyor ruhum ama nafile
Anladım bazen sevmek yetmiyor
Peri masalından uyanmış sahte prenses
Bir dilek tuttum bugün
Yıldızlara bakarak
Dedimki Allahım o hep benim olsun
Birbirimize kızsakta,küssekte benim olsun
Bir dilek tuttum bugün
Küçük bir çocuğa bakarak
Yakarım geceleri saçların tutuşsun diye
Ve yine ömrüme koyduğun noktayı kaldırırım
Katlanırım senden yoksun hislere toprak olsun diye
Ve yine yüzüme vurduğun sessiz umutlarım
Kalkarım iki metre çukurdan oyuncak ol diye
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!