yalvaralım, yanalım, yıkanalım…
salkım salkım kirlendik arınalım…
sayalım, sarılalım, sevelim…
yüreğimizi arzularımızla yontalım…
haramilerin çaldıkları kanunların satırlarında
şahdamarım kabarır karanlık sokaklarda
ruhumun adımları vurduğunda satırlarıma
ipin ucunda bile savururum inancımı yargıca
taşıyamıyor yalnızlığımı ruhum,
bacaklarımda varis bedenim ağır.
gözyaşlarım dudaklarıma can suyum,
azrail yeter bekliyor beni çayır....
gitti işte
bulun da göreyim yüreğimi
ben bile farketmedim,
gidiş acısını hiç hissetmedim,
gün bitti,yüreğim gitti...
gitti işte...
bu akşam düğün var,
sanki sen beyazlardasın,
varlığınla buralarda hayalin...
bu akşam hüzün var,
şarkının notalarındasın,
Alacakaranlığa direnenler taşa tutulur
Mayınlar döşenir bulutlara,
Çirkef anaforlar dört döner,
Suyu yağmasa da bulutların,
Kızıl çığlıklar yırtsa kulakları,
Sarhoş kusmuklar yazılsa
ne kadınsın sen,
sokaktaki arabaların kornasında,
simitçilerin bağırtılarında,
duvar ilanlarında,
rakının anason kokusunda,
Sen, hoyratça harcamışsan seni,
insan manzaraları dizilmiştir
kulağına küpeler misali.
Hep varızdır fark edilmesen de,
Damıtırsın duygularını hecelerle,
Biz ulaştığımızda satırlarınıza,
Yaşadım,
yalanları pervasızca,
sabah akşam,
yaz kış demeden...
yaşadım,
Denizdeki güzellik de gizlidir bereket de.
ne kürek çekmek, nede yelken açmak,
ulaştırır bizi giz güzelliğe.
ulaşmak için yüzmek gerek ruhlar denizin de...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!